mdallstore.com

İnsan Hakları Ve Eşitlik Düşünce Ve Edim

İndirimli Fiyat : 13,50
İndirimli Fiyat : 13,50 TL
Sepete Ekle
9786052496138
562546
İnsan Hakları Ve Eşitlik Düşünce Ve Edim
İnsan Hakları Ve Eşitlik Düşünce Ve Edim
13.50
İnsan, sadece hukukun öznesi olarak değil, edimin ve devinimin kaynağı olarak da
şahsiyetinde ve yaşamında insan hakları ve eşitlik ilkelerinin vücut bulduğu bir varlıktır.
Ancak bu vücut bulma hali, yaşanılan coğrafyaya, o coğrafya insanlarının ahlaki ve tarihi
birikimine; bu birikimi anlama ve gerektiğinde değiştirme cesaretine dek uzanır. Özgürlüğün
ve özgürce benimsenmiş bir ahlak anlayışının var olduğu yerde, düşünce ve edim arasında bir
tutarlılık, tarihsel ve toplumsal bir öz belirlenim ve nihayetinde insan gerçekliğine etki eden
yansımaları vardır. Bu yansımaların belki de en güçlü karşılık bulduğu iki ilkeyi insan hakları
ve eşitlik oluşturur.
İnsana dair söylemlerde hiç eksik edilmeyen, kutsanan, hakkında sözleşmeler imzalanan
ancak yaşam pratiğinde bir o kadar da yokluğundan yakınılan bu iki ilke, dillerden
düşürülmese de söylemden eyleme; düşünceden edime dönüşümünü tamamlayamamıştır.
Toplumlar bağlamında dışa değil içe dönük hak ve eşitlik anlayışının gelişimi, insanlığı çetin
ikilemlere ve zorlu seçimler yapmaya sürüklemektedir. Artık "hak ve eşitlik" söylemi,
bildiğimiz dünyanın ve barındırdığı eşitsizliklerin afyonu olarak dahi işini görmekten uzaktır.
İnandırıcı olmaktan uzaklaşan siyasi vaatlerin, açıklamaların ve atılan nutukların
yankılandığı boş semanın altında, tanık olunan hak ihlalleri ve derinleşen eşitsizlikler, güven
bunalımı başta olmak üzere farklı boyutları ile toplumsal ve ekonomik tahribatı beraberinde
getirmektedir.
İnsan hakları ve eşitlik ilkeleri tarihsel, toplumsal ve ahlaki kökler barındırsa da yaşamakta
olduğumuz gerçeklik, sözü edilen tahribattan bağışık değildir. Olan ile ideal olan arasındaki
mesafenin giderek açıldığına yaşanan şiddet, yükselen öfke ve yabancı düşmanlığı ile sıklıkla
tanık oluyoruz. "Başkalarının" haklarının ve yaşadığı eşitsizliklerin bizdeki karşılığı; o
başkasının kim olduğuna göre daha fazla şekilleniyor. Her ülke gibi Türkiye'de de insan
hakları ve eşitlik ilkeleri, hali hazırda yaşanılan ya da aşılan toplumsal sorunlar, yakınılan ya
da övünç duyulan gelişmeler ile düşüncede ve edimde karşılık buluyor.
Bu kitap, Türkiye özelinde insan hakları ve eşitlik ilkelerinin dününü, bugününü ve
geleceğini düşünce ve edim bağlamında irdelemeyi amaçlıyor. Bu irdelemede hukuki ve
yapısal arka plan çerçevesinde, toplumsal ve kültürel gerçekliğe de tanıklık ediliyor.
  • Açıklama
    • Ä°nsan, sadece hukukun öznesi olarak değil, edimin ve devinimin kaynağı olarak da
      şahsiyetinde ve yaşamında insan hakları ve eşitlik ilkelerinin vücut bulduğu bir varlıktır.
      Ancak bu vücut bulma hali, yaşanılan coğrafyaya, o coğrafya insanlarının ahlaki ve tarihi
      birikimine; bu birikimi anlama ve gerektiğinde değiştirme cesaretine dek uzanır. Özgürlüğün
      ve özgürce benimsenmiş bir ahlak anlayışının var olduğu yerde, düşünce ve edim arasında bir
      tutarlılık, tarihsel ve toplumsal bir öz belirlenim ve nihayetinde insan gerçekliğine etki eden
      yansımaları vardır. Bu yansımaların belki de en güçlü karşılık bulduğu iki ilkeyi insan hakları
      ve eşitlik oluşturur.
      İnsana dair söylemlerde hiç eksik edilmeyen, kutsanan, hakkında sözleşmeler imzalanan
      ancak yaşam pratiğinde bir o kadar da yokluğundan yakınılan bu iki ilke, dillerden
      düşürülmese de söylemden eyleme; düşünceden edime dönüşümünü tamamlayamamıştır.
      Toplumlar bağlamında dışa değil içe dönük hak ve eşitlik anlayışının gelişimi, insanlığı çetin
      ikilemlere ve zorlu seçimler yapmaya sürüklemektedir. Artık "hak ve eşitlik" söylemi,
      bildiğimiz dünyanın ve barındırdığı eşitsizliklerin afyonu olarak dahi işini görmekten uzaktır.
      İnandırıcı olmaktan uzaklaşan siyasi vaatlerin, açıklamaların ve atılan nutukların
      yankılandığı boş semanın altında, tanık olunan hak ihlalleri ve derinleşen eşitsizlikler, güven
      bunalımı başta olmak üzere farklı boyutları ile toplumsal ve ekonomik tahribatı beraberinde
      getirmektedir.
      İnsan hakları ve eşitlik ilkeleri tarihsel, toplumsal ve ahlaki kökler barındırsa da yaşamakta
      olduğumuz gerçeklik, sözü edilen tahribattan bağışık değildir. Olan ile ideal olan arasındaki
      mesafenin giderek açıldığına yaşanan şiddet, yükselen öfke ve yabancı düşmanlığı ile sıklıkla
      tanık oluyoruz. "Başkalarının" haklarının ve yaşadığı eşitsizliklerin bizdeki karşılığı; o
      başkasının kim olduğuna göre daha fazla şekilleniyor. Her ülke gibi Türkiye'de de insan
      hakları ve eşitlik ilkeleri, hali hazırda yaşanılan ya da aşılan toplumsal sorunlar, yakınılan ya
      da övünç duyulan gelişmeler ile düşüncede ve edimde karşılık buluyor.
      Bu kitap, Türkiye özelinde insan hakları ve eşitlik ilkelerinin dününü, bugününü ve
      geleceğini düşünce ve edim bağlamında irdelemeyi amaçlıyor. Bu irdelemede hukuki ve
      yapısal arka plan çerçevesinde, toplumsal ve kültürel gerçekliğe de tanıklık ediliyor.
      Stok Kodu
      :
      9786052496138
      Boyut
      :
      135-210
      Sayfa Sayısı
      :
      168
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2019-11
      Kapak Türü
      :
      Karton
      Kağıt Türü
      :
      2.Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat
Stokta yok