Ben Bu Devrimi Sevdim

Cem Yılmaz, Fransız Devrimi üzerine bir tarihsel gösteri tasarlasa ve bir stand-up programı yapsa acaba nasıl olurdu? İngilizlerin ünlü stand-up sanatçısı Mark Steel bunu yapmış ve doğrusu ortaya harika bir kitap çıkmış. Yazar John O’Farrell, Mark Steel için şöyle diyor: “Eğer Mark Steel liderliğinde olacaksa, devrim hiç de fena bir fikir değil. Ama sorun şu; o kadar iyi bir mizah anlayışı var ki, daha ilk hafta içinde kurşuna dizilebilir!”
Birçoğumuz için Fransız Devrimi, Marie Antoinette, giyotin ve bazı devrimci liderlerle ilgili birtakım esprilere indirgenebilir. Oysa Bastille’in zapt edilmesinden Napoleon’un yükselişine kadar olan bu yıllarda, tarihin en önemli devrimlerinden birinin gerçekleştiği bu süreçte, o kadar çok ilginç olay ve kişi, o kadar çok çarpıcı ayrıntı var ki, bir yandan yeni bilgiler edinirken bir yandan da kahkahalara boğulacak ve sonuçta bugüne kadar bildiğinizden çok başka bir devrim tarihiyle ve anlayışıyla tanışacaksınız.
Devrimin ünlü liderlerinin yanı sıra, kaçmakta olan kralı tanıyan postacıdan Marki de Sade’a, İsa’nın frengili, annesinin ise fahişe olduğunu ilan eden komiser Picot-Belloc’tan Marat’nın katili Corday’e kadar yüzlerce kişi karşınıza çıkacak.
O kadarla da kalmayacak, soyluların deniz kıyısına ev yapmalarının yasaklanmasından ünlü Notre Dame Kilisesi’nin adının “Akıl Tapınağı” olarak değiştirilmesine, eski dualara Sans-Culottes sözlerinin yazılmasından tüm kilise çanlarının cephane yapmak için sökülmesine kadar pek çok ilginç ayrıntının içinde güle oynaya dolaşacaksınız…
Sadece Avrupa’nın değil tüm insanlığın tarihini değiştiren Büyük Fransız Devrimi’ne kararlı bir şekilde sahip çıkarken, mizahla gerçek ancak bu kadar parlak bir şekilde iç içe geçebilir ve bir devrim tarihi ancak bu kadar keyifle ve zevkle kaleme alınabilirdi…