mdallstore.com

Ben, Sen, O, Biz, Siz, Onlar

İndirimli Fiyat : 18,00
İndirimli Fiyat : 18,00 TL
Sepete Ekle
9786059515078
490103
Ben, Sen, O, Biz, Siz, Onlar
Ben, Sen, O, Biz, Siz, Onlar
18.00
Kelimenin tam anlamıyla bir "şaşkın"dı, içine düştüğü dünyada ilk insan. Bazen kıyametler kopuyordu gökyüzünde: Dağları taşları

sarsan gök gürültüleri, yıldırımlar, yağmurlar, fırtınalar, kar, tipi, tufan... Volkanlar patlıyordu, gökten ateş yağıyordu üstüne. Sonra güneş...

Gündüz... Sonra ay, milyonlarca yıldız... Karanlık... Korkuyordu; ama anlamıyordu. Etrafında kendine hiç benzemeyen dev; aç, saldırgan

başka yaratıklar... Bazen öfkeli, bazen ürkütücü, dalgalı, bazen sessiz, sakin ve alabildiğine mavi sular... Uçsuz bucaksız yeşil... Korkuyordu;

ama anlamıyordu... Ya da anlıyor; ama anlatamıyordu.

Anlatamadıklarının her birini, hepsini kendi içinde yaşadığını fark etmesi epeyce zamanını aldı. Onun da içinde fırtınalar kopuyor,

güneşler açıyordu. Onun da gök gürültüsünü andıran öfkeleri; bir kuduran bir durulan dalgalar gibi gelip giden hisleri vardı. Onun da içi

bazen bir gündüz kadar aydınlık bazen de gece kadar karanlık olabiliyordu. Bazen bir ses ona, çevresindeki dev ve vahşi yaratıklardan daha

büyük ve daha vahşi olduğunu haykırıyor; başka bir gün, başka bir ses de küçücük, çaresiz ve güçsüz olduğunu fısıldayıveriyordu kendisine;

ama anlatamıyordu bunların hiç birini...

Günlerden bir gün, bir yerlerden başlamaya karar verdi. Karşılaştığı başka bir "ilk insan"a anlamsız bir takım seslerle anlatmayı denedi

önce. Sonra bunu taklitlerle destekledi; yetmedi toprağa, kayaların üstüne çizmeye başladı. O ilk anlamsız seslere anlamlar yükledi;

konuşmaya başladı böylece... Çok büyük ve önemli bir adımdı onun için; ama yeterli değildi içinde ve dışında yaşadıklarının hepsini

anlatmak için. Seslerle çizgileri buluşturdu; "yazı"yı icat etti. Bu her şeyin başlangıcı oldu; "İnsanlığın Tarihi" "yazı"yla başladı.

Bu gün biliyoruz ki insanın kendini ifade edebilmesi onun için ekmek, hava, su kadar önemli, temel bir ihtiyaçtır; çünkü insan görür,

işitir, hisseder, tartışır, dinler, okur, araştırır, hayal kurar. Bütün bunları da paylaşmak ister. Bunun bir yolu konuşmaktır, bir yolu da yaz

maktır. Bu kitap, bu düşünceden hareketle ortaya çıktı. Öğrencilerimizle konuşuyoruz; ama bir taraftan da ders konularını işleyip

tamamlamak; onları sınavlara hazırlamak da söz konusu. Biz İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi çalışanları olarak, çizginin biraz

dışına çıkıp özellikle onları dinlemek, anlamak için yeteri kadar zaman ayıramadığımızı düşünerek herkesin içini dökebileceği, kendini

anlatabileceği bir yazısı olsun istedik. İlkokul hatıra defterlerinden, ki onlar da çok temiz ve masumdu, ilham aldık. Bir adım daha ileriye

gitmek istedik. Zannediyoruz ki bunu başardık. Bu kitabı bir kere okuyup köşeye atmayacağız. Tekrar tekrar döneceğiz bazı sayfalara...

Oradaki "insan"ı bir daha bir daha okuyup anlamaya çalışacağız. Bu anlama çabamız belki yıllarca sürecek. Bir insana, kendini anlatmaya

fırsat verilmesini, ona yer vermeyi ve zaman ayırmayı çok önemsiyoruz. Kitabımız önce bunun içindir. Sonra tabii, aradan yıllar geçince,

hepimizi buluşturan bir "anı" olacaktır.
  • Açıklama
    • Kelimenin tam anlamıyla bir "şaşkın"dı, içine düştüğü dünyada ilk insan. Bazen kıyametler kopuyordu gökyüzünde: Dağları taşları

      sarsan gök gürültüleri, yıldırımlar, yağmurlar, fırtınalar, kar, tipi, tufan... Volkanlar patlıyordu, gökten ateş yağıyordu üstüne. Sonra güneş...

      Gündüz... Sonra ay, milyonlarca yıldız... Karanlık... Korkuyordu; ama anlamıyordu. Etrafında kendine hiç benzemeyen dev; aç, saldırgan

      başka yaratıklar... Bazen öfkeli, bazen ürkütücü, dalgalı, bazen sessiz, sakin ve alabildiğine mavi sular... Uçsuz bucaksız yeşil... Korkuyordu;

      ama anlamıyordu... Ya da anlıyor; ama anlatamıyordu.

      Anlatamadıklarının her birini, hepsini kendi içinde yaşadığını fark etmesi epeyce zamanını aldı. Onun da içinde fırtınalar kopuyor,

      güneşler açıyordu. Onun da gök gürültüsünü andıran öfkeleri; bir kuduran bir durulan dalgalar gibi gelip giden hisleri vardı. Onun da içi

      bazen bir gündüz kadar aydınlık bazen de gece kadar karanlık olabiliyordu. Bazen bir ses ona, çevresindeki dev ve vahşi yaratıklardan daha

      büyük ve daha vahşi olduğunu haykırıyor; başka bir gün, başka bir ses de küçücük, çaresiz ve güçsüz olduğunu fısıldayıveriyordu kendisine;

      ama anlatamıyordu bunların hiç birini...

      Günlerden bir gün, bir yerlerden başlamaya karar verdi. Karşılaştığı başka bir "ilk insan"a anlamsız bir takım seslerle anlatmayı denedi

      önce. Sonra bunu taklitlerle destekledi; yetmedi toprağa, kayaların üstüne çizmeye başladı. O ilk anlamsız seslere anlamlar yükledi;

      konuşmaya başladı böylece... Çok büyük ve önemli bir adımdı onun için; ama yeterli değildi içinde ve dışında yaşadıklarının hepsini

      anlatmak için. Seslerle çizgileri buluşturdu; "yazı"yı icat etti. Bu her şeyin başlangıcı oldu; "İnsanlığın Tarihi" "yazı"yla başladı.

      Bu gün biliyoruz ki insanın kendini ifade edebilmesi onun için ekmek, hava, su kadar önemli, temel bir ihtiyaçtır; çünkü insan görür,

      işitir, hisseder, tartışır, dinler, okur, araştırır, hayal kurar. Bütün bunları da paylaşmak ister. Bunun bir yolu konuşmaktır, bir yolu da yaz

      maktır. Bu kitap, bu düşünceden hareketle ortaya çıktı. Öğrencilerimizle konuşuyoruz; ama bir taraftan da ders konularını işleyip

      tamamlamak; onları sınavlara hazırlamak da söz konusu. Biz İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi çalışanları olarak, çizginin biraz

      dışına çıkıp özellikle onları dinlemek, anlamak için yeteri kadar zaman ayıramadığımızı düşünerek herkesin içini dökebileceği, kendini

      anlatabileceği bir yazısı olsun istedik. İlkokul hatıra defterlerinden, ki onlar da çok temiz ve masumdu, ilham aldık. Bir adım daha ileriye

      gitmek istedik. Zannediyoruz ki bunu başardık. Bu kitabı bir kere okuyup köşeye atmayacağız. Tekrar tekrar döneceğiz bazı sayfalara...

      Oradaki "insan"ı bir daha bir daha okuyup anlamaya çalışacağız. Bu anlama çabamız belki yıllarca sürecek. Bir insana, kendini anlatmaya

      fırsat verilmesini, ona yer vermeyi ve zaman ayırmayı çok önemsiyoruz. Kitabımız önce bunun içindir. Sonra tabii, aradan yıllar geçince,

      hepimizi buluşturan bir "anı" olacaktır.
      Stok Kodu
      :
      9786059515078
      Boyut
      :
      135-195
      Sayfa Sayısı
      :
      320
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2017-04
      Kapak Türü
      :
      Karton
      Kağıt Türü
      :
      2.Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
      Ben   Sen   O   Biz   Siz   Onlar   Esma Uçar   9786059515078   Kitapana Yayınevi   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat
Stokta yok