9786055369231
414618
https://www.mdallstore.com/dugun
Düğün Aşkın Dini Yoktur
9.75
Bismillahirrahmanirrahim.
Fısıltı, bir yılan gibi usulca kulağına ilişti. Uyanmasına neden oldu. Dudaklarına yapışan iki başka dudak, ağzından içeriye hava üflemeye başladı. Havanın üflenmesiyle makine yeniden çalışmaya başlamıştı. Öksürerek genzini tıkayan tozlarla -çamur değil- toprak tortularının hepsini dışarını attı. Gözlerini açtı. Hâlâ bulanık görünüyordu.
Üzerine eğilmiş olan genç kız, Allaha şükürler olsun yaşıyorsunuz, dedi.
Hay senin Allahını... adamın ağzından kaçırdığı ilk kelimeler oldu. Tükürdü. Midesi sanki zehirle doluydu. Başı çatlayacakmış gibi ağrıyordu. Özür dilerim, dedi.
Özür dileyerek ağzından çıkan ilk kelimeleri telafi etmeye çalıştı. Genç kızın gözleri alevler saçıyordu. Toprağa gömülü havuç gibi, vücudunun tamamı yıkıntıların altında kalan adamın sadece başı görünüyordu. Her biri bir fincan kahveyi andıran, iri, kahverengi gözlü genç kız yirmili yaşlarındaydı. Başındaki türban saçlarıyla tüm boynunu örtüyordu. Parçalanmış valizler, içi dışına çıkmış uçak koltukları ile sıva ve taş parçalarıyla çevrelenmişlerdi.
Fısıltı, bir yılan gibi usulca kulağına ilişti. Uyanmasına neden oldu. Dudaklarına yapışan iki başka dudak, ağzından içeriye hava üflemeye başladı. Havanın üflenmesiyle makine yeniden çalışmaya başlamıştı. Öksürerek genzini tıkayan tozlarla -çamur değil- toprak tortularının hepsini dışarını attı. Gözlerini açtı. Hâlâ bulanık görünüyordu.
Üzerine eğilmiş olan genç kız, Allaha şükürler olsun yaşıyorsunuz, dedi.
Hay senin Allahını... adamın ağzından kaçırdığı ilk kelimeler oldu. Tükürdü. Midesi sanki zehirle doluydu. Başı çatlayacakmış gibi ağrıyordu. Özür dilerim, dedi.
Özür dileyerek ağzından çıkan ilk kelimeleri telafi etmeye çalıştı. Genç kızın gözleri alevler saçıyordu. Toprağa gömülü havuç gibi, vücudunun tamamı yıkıntıların altında kalan adamın sadece başı görünüyordu. Her biri bir fincan kahveyi andıran, iri, kahverengi gözlü genç kız yirmili yaşlarındaydı. Başındaki türban saçlarıyla tüm boynunu örtüyordu. Parçalanmış valizler, içi dışına çıkmış uçak koltukları ile sıva ve taş parçalarıyla çevrelenmişlerdi.
- Açıklama
- Bismillahirrahmanirrahim.
Fısıltı, bir yılan gibi usulca kulağına ilişti. Uyanmasına neden oldu. Dudaklarına yapışan iki başka dudak, ağzından içeriye hava üflemeye başladı. Havanın üflenmesiyle makine yeniden çalışmaya başlamıştı. Öksürerek genzini tıkayan tozlarla -çamur değil- toprak tortularının hepsini dışarını attı. Gözlerini açtı. Hâlâ bulanık görünüyordu.
Üzerine eğilmiş olan genç kız, Allaha şükürler olsun yaşıyorsunuz, dedi.
Hay senin Allahını... adamın ağzından kaçırdığı ilk kelimeler oldu. Tükürdü. Midesi sanki zehirle doluydu. Başı çatlayacakmış gibi ağrıyordu. Özür dilerim, dedi.
Özür dileyerek ağzından çıkan ilk kelimeleri telafi etmeye çalıştı. Genç kızın gözleri alevler saçıyordu. Toprağa gömülü havuç gibi, vücudunun tamamı yıkıntıların altında kalan adamın sadece başı görünüyordu. Her biri bir fincan kahveyi andıran, iri, kahverengi gözlü genç kız yirmili yaşlarındaydı. Başındaki türban saçlarıyla tüm boynunu örtüyordu. Parçalanmış valizler, içi dışına çıkmış uçak koltukları ile sıva ve taş parçalarıyla çevrelenmişlerdi.Stok Kodu:9786055369231Boyut:135-195Sayfa Sayısı:104Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2012-05Çeviren:Şebnem ArslanKapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.