9786054002665
406615
https://www.mdallstore.com/icra-hukuku-esaslari
İcra Hukuku Esasları
150.00
Kanımca, bir hukukî eserin gücü, bütünü açıcısından yansıttığı hukukî düşünce sistemine göre belirlenir. Bu bağlamda, bütünü itibariyle derin bir bilgi birikiminden kaynaklanan sağlam bir hukukî düşünce yapısına dayanmayan bir yapıt, sadece kuru bir bilgi yığınından ibârettir. Prof. Dr. POSTACIOĞLU'nun eserleri, bütünlüklü düşünsel boyutunun üstünlüğü açısından hukukçular için mükemmel bir örnek oluşturmaktadır. Hocamız POSTACIOĞLU, tüm eserlerinde açıkladığı bilgilerin sadece nedenlerini ortaya koymakla yetinmemiş, onların mantığını, dayandığı düşünce sistemini ve felsefi temellerini harika üslûbuyla bir "iğne oyası" gibi işlemiştir. Bu büyük hukuk bilgininin eserlerini sebeplerine nüfuz ederek tefekkür süreci içinde okuyanlar, kendilerini hukukî bir düşünce ıklimi içinde bulmuşlardır. POSTACIOĞLU'nun eserleri düşünce eserleridir. Bilge hocamızın eserlerinde yer alan hiçbir bilgi, dayandığı düşünce temelinden soyutlanarak sentetik kalıplar halinde verilmemiş, her bilginin dayandığı düşünce süreçleri eserin bütünüyle sağlam bir bağlam içinde güçlü bir felsefî üslûpla açıklanmıştır. POSTACIOĞLU'na ait eserlerin tiryakileri için bu eserlerden sağlanmak istenen yarar, bizatihî bilgi değil, o bilgiyi yaratan düşünce süreçlerinin öğrenilerek algılanması olmuştur. Bu metodolojiye erişen okuyucu; artık, kendisi hukukî düşünce üretecek düzeye ulaştığını, bizzat ortaya koyduğu düşünce ürünlerinin gücünü görerek, fark etmiştir. Bir hukuk dalının felsefesini ve ruhunu, anlamını ve metodunu algılamak; kanımca, o bilim alanını sevmenin önkoşulunu oluşturur.Nedeni ve mantığıanlaşılmadan, anlamı ve felsefesi idrâk edilmeden hiçbir bilim dalı sevilemez ve sevgi ile bağlanılmayan bir bilimvemeslek dalında başarıya ulaşılamaz.
Hocamız POSTACIOĞLU, öğrencilerine düşünmeyi ve öğrenmeyi eserleriyle öğreten büyük bir hukuk bilgini ve düşünürü idi. Bu nedenle, "İcra Hukuku Esasları" adlı muhalled eseri, sadece icra hukukunun kapsamı içinde değerlendirmenin yetersiz kalacağı kanısındayım. Bu nedenle, POSTACIOĞLU'nun kitapları, hukukî düşüncenin ve buna dayalı sistematik yapıların sağlam eserleri, kültür ve üslûp âbideleridir.
Değerli Hocam merhum POSTACIOĞLU'nu, bir hukuk ekolünün yaratıcısı kılan O'nun aslî ve temel özelliği, bilginin temelindeki düşüncenin, kökenindeki felsefenin öğrenilmesine özel bir önem atfetmesidir. POSTACIOĞLU'nun bu vasfı, zorunlu olarak üslûbunu da belirlemiş ve kurumların temelindeki felsefenin yansıtılması, üslûbuna soyut ve felsefî bir mâhiyet izâfe etmiştir. Ben POSTACIOĞLU'na onun bu özgün niteliklerini benimsemiş bir insan olarak yaklaştım ve çok kısa bir zamanda aramızda hoca?öğrenci ilişkisi ile birlikte derin mânalı ve hikmetli bir dostluk oluştu. Çeyrek yüzyıl boyunca mütebahhir bilgin ve büyük düşünür kişiliğinin engin feyizlerinden yararlanmak onuruna eriştim.
POSTACIOĞLU, büyük hukukî dehasıyla hukukî düşünce temeline dayalı kalıcı bir ekolün mimarı olmuştur. O, kendisini öğrencilerine sadece hukuk bilgisi vermekle yükümlü görmemiş, onların "hukukî muhakeme ve tefekkür" yeteneklerinin gelişmesini sağlama misyonunu yıllarca başarıyla yerine getirerek, ekolünün seçkin evlatlarını yetiştirmek mutluluğuna erişmiştir. O kadar ki, bugün hukukî düşünce yeteneğine sahip, hukuk fakültesi öğrencileri dahi ?belki de farkında olmadan? POSTACIOĞLU'nun muhteşem düşünce metodunun ilkelerini genç beyinlerinde taşımaktadır. POSTACIOĞLU, yalnızca ince hukukî düşünce ivicaçlarıyla zihinlerdeki entelektüel zevkleri doyuma ulaştırmakla kalmayıp; aynı zamanda hukuk diliyle kaynaşan yüksek bir edebî titizlik içinde dantel gibi işlediği zarif kompozisyonlarla, estetik zevki de tatmin etmiştir.
Bu satırların yazarı da, uzun yıllardan beri büyük bilgin POSTACIOĞLU'nun tefekkür tarzını ve metodolojisini genç kuşaklara coşkun bir heyecanla aktarmaya çalışmıştır. Bu nedenle, merhum Hocama manevî bağım ve onun tefekkür ve felsefesine hayranlığım dolayısıyla bu büyük düşünce eserinin özünü ve felsefesini koruyarak günümüze kazandırıl?ması görevi Sayın Hocamız Prof. Dr. İlhan E. POSTACIOĞLU'nun muhteşem eşi sayın Sevda POSTACIOĞLU hanımefendi, evlatları sayın Av. Rahime POSTACIOĞLU hanımefendi ve sayın Prof. Dr. Nazmi POSTACIOĞLU beyefendi tarafından bana yöneltildiğinde, ağır bir sorumluluğu gerektiren bu onurlu görevi heyecan ve sevinçle üstlendim; bu nedenle, kendilerine engin minnet ve şükranlarımı sunuyor ve aslî mâhiyeti tamamen rahmetli Hocama ait olan bu esere ilişkin nâçiz çalışmamı değerli Hocamın aziz ruhuna armağan ediyorum.
Bu bağlamda, önemle vurgulamak isterim ki, bu eseri hikmet yüklü anlamlarla işlenmiş önsözü ile taçlandıran, POSTACIOĞLU Hocamın çok yakın dostu bilge insan, büyük hukuk bilgini ve düşünürü sevgili hocam Prof. Dr.Ünal TEKİNALP'e minnet ve şükranlarım sonsuzdur.
Eserde yapılan çalışmaları özetlemek gerekirse; öncelikle kullanılan hukuk dilinin bugünkü hukuk diline dönüştürülmesinde çalışırken, eserin felsefesinin ve mantıkî dokusunun korunmasına özen gösterilmiş, eserin ruhunun ve üslûbunun kendi aslî nitelikleriyle aynen devam ettirilerek yaşatılmasına gayret edilmiştir. Zirâ, üslûp ve felsefe sözcüklerde değil, kurgu ve kompozisyon bütünlüklerinde varlığını hissettiren, yazarın kendine özgü karakteristik özellikleridir.
Tüm mevzûat değişiklikleri eserin kompozisyonu ile kaynaştırılarak, gerekli eklemeler ve çıkarmalar yapılarak işlenmiş ve değerlendirilmiştir. Eserde 1200'den fazla Türk içtihadı değerlendirilmiş ve kitap metninde yer alan düşüncelerle kaynaştırılarak bütünlük sağlanmıştır." (Önsözden)
Hocamız POSTACIOĞLU, öğrencilerine düşünmeyi ve öğrenmeyi eserleriyle öğreten büyük bir hukuk bilgini ve düşünürü idi. Bu nedenle, "İcra Hukuku Esasları" adlı muhalled eseri, sadece icra hukukunun kapsamı içinde değerlendirmenin yetersiz kalacağı kanısındayım. Bu nedenle, POSTACIOĞLU'nun kitapları, hukukî düşüncenin ve buna dayalı sistematik yapıların sağlam eserleri, kültür ve üslûp âbideleridir.
Değerli Hocam merhum POSTACIOĞLU'nu, bir hukuk ekolünün yaratıcısı kılan O'nun aslî ve temel özelliği, bilginin temelindeki düşüncenin, kökenindeki felsefenin öğrenilmesine özel bir önem atfetmesidir. POSTACIOĞLU'nun bu vasfı, zorunlu olarak üslûbunu da belirlemiş ve kurumların temelindeki felsefenin yansıtılması, üslûbuna soyut ve felsefî bir mâhiyet izâfe etmiştir. Ben POSTACIOĞLU'na onun bu özgün niteliklerini benimsemiş bir insan olarak yaklaştım ve çok kısa bir zamanda aramızda hoca?öğrenci ilişkisi ile birlikte derin mânalı ve hikmetli bir dostluk oluştu. Çeyrek yüzyıl boyunca mütebahhir bilgin ve büyük düşünür kişiliğinin engin feyizlerinden yararlanmak onuruna eriştim.
POSTACIOĞLU, büyük hukukî dehasıyla hukukî düşünce temeline dayalı kalıcı bir ekolün mimarı olmuştur. O, kendisini öğrencilerine sadece hukuk bilgisi vermekle yükümlü görmemiş, onların "hukukî muhakeme ve tefekkür" yeteneklerinin gelişmesini sağlama misyonunu yıllarca başarıyla yerine getirerek, ekolünün seçkin evlatlarını yetiştirmek mutluluğuna erişmiştir. O kadar ki, bugün hukukî düşünce yeteneğine sahip, hukuk fakültesi öğrencileri dahi ?belki de farkında olmadan? POSTACIOĞLU'nun muhteşem düşünce metodunun ilkelerini genç beyinlerinde taşımaktadır. POSTACIOĞLU, yalnızca ince hukukî düşünce ivicaçlarıyla zihinlerdeki entelektüel zevkleri doyuma ulaştırmakla kalmayıp; aynı zamanda hukuk diliyle kaynaşan yüksek bir edebî titizlik içinde dantel gibi işlediği zarif kompozisyonlarla, estetik zevki de tatmin etmiştir.
Bu satırların yazarı da, uzun yıllardan beri büyük bilgin POSTACIOĞLU'nun tefekkür tarzını ve metodolojisini genç kuşaklara coşkun bir heyecanla aktarmaya çalışmıştır. Bu nedenle, merhum Hocama manevî bağım ve onun tefekkür ve felsefesine hayranlığım dolayısıyla bu büyük düşünce eserinin özünü ve felsefesini koruyarak günümüze kazandırıl?ması görevi Sayın Hocamız Prof. Dr. İlhan E. POSTACIOĞLU'nun muhteşem eşi sayın Sevda POSTACIOĞLU hanımefendi, evlatları sayın Av. Rahime POSTACIOĞLU hanımefendi ve sayın Prof. Dr. Nazmi POSTACIOĞLU beyefendi tarafından bana yöneltildiğinde, ağır bir sorumluluğu gerektiren bu onurlu görevi heyecan ve sevinçle üstlendim; bu nedenle, kendilerine engin minnet ve şükranlarımı sunuyor ve aslî mâhiyeti tamamen rahmetli Hocama ait olan bu esere ilişkin nâçiz çalışmamı değerli Hocamın aziz ruhuna armağan ediyorum.
Bu bağlamda, önemle vurgulamak isterim ki, bu eseri hikmet yüklü anlamlarla işlenmiş önsözü ile taçlandıran, POSTACIOĞLU Hocamın çok yakın dostu bilge insan, büyük hukuk bilgini ve düşünürü sevgili hocam Prof. Dr.Ünal TEKİNALP'e minnet ve şükranlarım sonsuzdur.
Eserde yapılan çalışmaları özetlemek gerekirse; öncelikle kullanılan hukuk dilinin bugünkü hukuk diline dönüştürülmesinde çalışırken, eserin felsefesinin ve mantıkî dokusunun korunmasına özen gösterilmiş, eserin ruhunun ve üslûbunun kendi aslî nitelikleriyle aynen devam ettirilerek yaşatılmasına gayret edilmiştir. Zirâ, üslûp ve felsefe sözcüklerde değil, kurgu ve kompozisyon bütünlüklerinde varlığını hissettiren, yazarın kendine özgü karakteristik özellikleridir.
Tüm mevzûat değişiklikleri eserin kompozisyonu ile kaynaştırılarak, gerekli eklemeler ve çıkarmalar yapılarak işlenmiş ve değerlendirilmiştir. Eserde 1200'den fazla Türk içtihadı değerlendirilmiş ve kitap metninde yer alan düşüncelerle kaynaştırılarak bütünlük sağlanmıştır." (Önsözden)
- Açıklama
- Kanımca, bir hukukî eserin gücü, bütünü açıcısından yansıttığı hukukî düşünce sistemine göre belirlenir. Bu bağlamda, bütünü itibariyle derin bir bilgi birikiminden kaynaklanan sağlam bir hukukî düşünce yapısına dayanmayan bir yapıt, sadece kuru bir bilgi yığınından ibârettir. Prof. Dr. POSTACIOĞLU'nun eserleri, bütünlüklü düşünsel boyutunun üstünlüğü açısından hukukçular için mükemmel bir örnek oluşturmaktadır. Hocamız POSTACIOĞLU, tüm eserlerinde açıkladığı bilgilerin sadece nedenlerini ortaya koymakla yetinmemiş, onların mantığını, dayandığı düşünce sistemini ve felsefi temellerini harika üslûbuyla bir "iğne oyası" gibi işlemiştir. Bu büyük hukuk bilgininin eserlerini sebeplerine nüfuz ederek tefekkür süreci içinde okuyanlar, kendilerini hukukî bir düşünce ıklimi içinde bulmuşlardır. POSTACIOĞLU'nun eserleri düşünce eserleridir. Bilge hocamızın eserlerinde yer alan hiçbir bilgi, dayandığı düşünce temelinden soyutlanarak sentetik kalıplar halinde verilmemiş, her bilginin dayandığı düşünce süreçleri eserin bütünüyle sağlam bir bağlam içinde güçlü bir felsefî üslûpla açıklanmıştır. POSTACIOĞLU'na ait eserlerin tiryakileri için bu eserlerden sağlanmak istenen yarar, bizatihî bilgi değil, o bilgiyi yaratan düşünce süreçlerinin öğrenilerek algılanması olmuştur. Bu metodolojiye erişen okuyucu; artık, kendisi hukukî düşünce üretecek düzeye ulaştığını, bizzat ortaya koyduğu düşünce ürünlerinin gücünü görerek, fark etmiştir. Bir hukuk dalının felsefesini ve ruhunu, anlamını ve metodunu algılamak; kanımca, o bilim alanını sevmenin önkoşulunu oluşturur.Nedeni ve mantığıanlaşılmadan, anlamı ve felsefesi idrâk edilmeden hiçbir bilim dalı sevilemez ve sevgi ile bağlanılmayan bir bilimvemeslek dalında başarıya ulaşılamaz.
Hocamız POSTACIOĞLU, öğrencilerine düşünmeyi ve öğrenmeyi eserleriyle öğreten büyük bir hukuk bilgini ve düşünürü idi. Bu nedenle, "İcra Hukuku Esasları" adlı muhalled eseri, sadece icra hukukunun kapsamı içinde değerlendirmenin yetersiz kalacağı kanısındayım. Bu nedenle, POSTACIOĞLU'nun kitapları, hukukî düşüncenin ve buna dayalı sistematik yapıların sağlam eserleri, kültür ve üslûp âbideleridir.
Değerli Hocam merhum POSTACIOĞLU'nu, bir hukuk ekolünün yaratıcısı kılan O'nun aslî ve temel özelliği, bilginin temelindeki düşüncenin, kökenindeki felsefenin öğrenilmesine özel bir önem atfetmesidir. POSTACIOĞLU'nun bu vasfı, zorunlu olarak üslûbunu da belirlemiş ve kurumların temelindeki felsefenin yansıtılması, üslûbuna soyut ve felsefî bir mâhiyet izâfe etmiştir. Ben POSTACIOĞLU'na onun bu özgün niteliklerini benimsemiş bir insan olarak yaklaştım ve çok kısa bir zamanda aramızda hoca?öğrenci ilişkisi ile birlikte derin mânalı ve hikmetli bir dostluk oluştu. Çeyrek yüzyıl boyunca mütebahhir bilgin ve büyük düşünür kişiliğinin engin feyizlerinden yararlanmak onuruna eriştim.
POSTACIOĞLU, büyük hukukî dehasıyla hukukî düşünce temeline dayalı kalıcı bir ekolün mimarı olmuştur. O, kendisini öğrencilerine sadece hukuk bilgisi vermekle yükümlü görmemiş, onların "hukukî muhakeme ve tefekkür" yeteneklerinin gelişmesini sağlama misyonunu yıllarca başarıyla yerine getirerek, ekolünün seçkin evlatlarını yetiştirmek mutluluğuna erişmiştir. O kadar ki, bugün hukukî düşünce yeteneğine sahip, hukuk fakültesi öğrencileri dahi ?belki de farkında olmadan? POSTACIOĞLU'nun muhteşem düşünce metodunun ilkelerini genç beyinlerinde taşımaktadır. POSTACIOĞLU, yalnızca ince hukukî düşünce ivicaçlarıyla zihinlerdeki entelektüel zevkleri doyuma ulaştırmakla kalmayıp; aynı zamanda hukuk diliyle kaynaşan yüksek bir edebî titizlik içinde dantel gibi işlediği zarif kompozisyonlarla, estetik zevki de tatmin etmiştir.
Bu satırların yazarı da, uzun yıllardan beri büyük bilgin POSTACIOĞLU'nun tefekkür tarzını ve metodolojisini genç kuşaklara coşkun bir heyecanla aktarmaya çalışmıştır. Bu nedenle, merhum Hocama manevî bağım ve onun tefekkür ve felsefesine hayranlığım dolayısıyla bu büyük düşünce eserinin özünü ve felsefesini koruyarak günümüze kazandırıl?ması görevi Sayın Hocamız Prof. Dr. İlhan E. POSTACIOĞLU'nun muhteşem eşi sayın Sevda POSTACIOĞLU hanımefendi, evlatları sayın Av. Rahime POSTACIOĞLU hanımefendi ve sayın Prof. Dr. Nazmi POSTACIOĞLU beyefendi tarafından bana yöneltildiğinde, ağır bir sorumluluğu gerektiren bu onurlu görevi heyecan ve sevinçle üstlendim; bu nedenle, kendilerine engin minnet ve şükranlarımı sunuyor ve aslî mâhiyeti tamamen rahmetli Hocama ait olan bu esere ilişkin nâçiz çalışmamı değerli Hocamın aziz ruhuna armağan ediyorum.
Bu bağlamda, önemle vurgulamak isterim ki, bu eseri hikmet yüklü anlamlarla işlenmiş önsözü ile taçlandıran, POSTACIOĞLU Hocamın çok yakın dostu bilge insan, büyük hukuk bilgini ve düşünürü sevgili hocam Prof. Dr.Ünal TEKİNALP'e minnet ve şükranlarım sonsuzdur.
Eserde yapılan çalışmaları özetlemek gerekirse; öncelikle kullanılan hukuk dilinin bugünkü hukuk diline dönüştürülmesinde çalışırken, eserin felsefesinin ve mantıkî dokusunun korunmasına özen gösterilmiş, eserin ruhunun ve üslûbunun kendi aslî nitelikleriyle aynen devam ettirilerek yaşatılmasına gayret edilmiştir. Zirâ, üslûp ve felsefe sözcüklerde değil, kurgu ve kompozisyon bütünlüklerinde varlığını hissettiren, yazarın kendine özgü karakteristik özellikleridir.
Tüm mevzûat değişiklikleri eserin kompozisyonu ile kaynaştırılarak, gerekli eklemeler ve çıkarmalar yapılarak işlenmiş ve değerlendirilmiştir. Eserde 1200'den fazla Türk içtihadı değerlendirilmiş ve kitap metninde yer alan düşüncelerle kaynaştırılarak bütünlük sağlanmıştır." (Önsözden)Stok Kodu:9786054002665Boyut:165-245Sayfa Sayısı:986Baskı:5Basım Tarihi:2010-03Kapak Türü:CiltliKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.