mdallstore.com

İslahat Görünümlü İngiliz İşgali'nin Safhalarıİran Örneği (1800-1925)

İndirimli Fiyat : 37,55
İndirimli Fiyat : 37,55 TL
Sepete Ekle
9786051805931
486091
İslahat Görünümlü İngiliz İşgali'nin Safhaları
İslahat Görünümlü İngiliz İşgali'nin Safhaları İran Örneği (1800-1925)
37.55
İngiltere, ondokuzuncu asrın başlarından itibaren İslâm coğrafyasının iki önemli devleti, Osmanlı ve İran üzerinde

başlattığı hileli ve sinsi süreç ile her ikisini Birinci Dünya Savaşı'na dahil ettirmiş, savaş sonrasında topraklarını işgal

ederek bağımsızlıklarına halel getirmiştir. Her iki ülkede hedefe ulaşmak için Tanzimat, Islahat, Kanun-ı Esâsi, Özgürlük

ve Meşrutiyet gibi araçlara başvurmuş, halkın bütün dertlerinin ilacı olarak mevcut idarelerin yerine bu araçların ikame

edilmesini sağlamıştır. Süreç içerisinde her iki devlet içerisinde elde ettiği devlet ve din adamları üzerinden asıl niyetini

halktan gizlemiştir. Osmanlı Devleti'nde Jön Türk ve daha sonra İttihat ve Terakki ismiyle anılan, devlet ve milletinin

menfaatlerini İngiliz Hariciyesi'nin kapısında teslim etmekten çekinmeyen bir çete ile yapmıştır. İran'da ise masonluğun

banisi Melkum Han, Arap alfabesini kendilerine bir engel olarak gören Feth Ali Ahundzâde, İngilizlere bütün İslâm

coğrafyasında zemin hazırlayan Cemaleddin Esedabadi (Afgani) ve İstanbul'daki ittihatçılarla görüşmek için gelip

ayağının tozuyla İkinci Abdülhamid'i hırsızlık ve eğlence düşkünlüğü ile suçlayan Yahya Devletabadi gibi meşrutiyetçiler

eliyle yapmıştır.İngiliz Siyonizmi, Osmanlı Devleti'nde kendi sinsi emellerine karşı bir engel olarak gördüğü Sultan

Abdülaziz ve İkinci Abdülhamid'i, ittihatçı çete üzerinden tertiplettiği komplolar ve gerçekleştirdiği darbelerle tahttan

uzaklaştırmıştır. Darbe sonrasında Sultan Abdülaziz katledilmiş, İkinci Abdülhamid ise Siyonist Yahudilerin merkezi

haline gelmiş olan Selanik'e sürgün edilmiştir. İran'da ise İngiliz siyasetine ülkesinin ve milletinin menfaatlerini ve

geleceğini peşkeş çekmek istemeyen ve buna karşı tedbirler alan sadrazam Emir-i Kebir'i şaha katlettirmiştir. Aynı sinsi

ve hileli siyaset, günümüzde de devam etmektedir.Yaklaşık bir asır sonrasında Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu İslâm

coğrafyasında bu siyasete karşı çıkan, kendi milletinin menfaatlerini ve geleceğini peşkeş çekmek istemeyen devlet

adamı ve hükümetlere karşı, o devlet içerisinde sürekli paralel devlet yapılanmaları ve bunlara bağlı silahlı terör örgütleri

üretip devreye sokmaktadır.
  • Açıklama
    • İngiltere, ondokuzuncu asrın başlarından itibaren İslâm coğrafyasının iki önemli devleti, Osmanlı ve İran üzerinde

      başlattığı hileli ve sinsi süreç ile her ikisini Birinci Dünya Savaşı'na dahil ettirmiş, savaş sonrasında topraklarını işgal

      ederek bağımsızlıklarına halel getirmiştir. Her iki ülkede hedefe ulaşmak için Tanzimat, Islahat, Kanun-ı Esâsi, Özgürlük

      ve Meşrutiyet gibi araçlara başvurmuş, halkın bütün dertlerinin ilacı olarak mevcut idarelerin yerine bu araçların ikame

      edilmesini sağlamıştır. Süreç içerisinde her iki devlet içerisinde elde ettiği devlet ve din adamları üzerinden asıl niyetini

      halktan gizlemiştir. Osmanlı Devleti'nde Jön Türk ve daha sonra İttihat ve Terakki ismiyle anılan, devlet ve milletinin

      menfaatlerini İngiliz Hariciyesi'nin kapısında teslim etmekten çekinmeyen bir çete ile yapmıştır. İran'da ise masonluğun

      banisi Melkum Han, Arap alfabesini kendilerine bir engel olarak gören Feth Ali Ahundzâde, İngilizlere bütün İslâm

      coğrafyasında zemin hazırlayan Cemaleddin Esedabadi (Afgani) ve İstanbul'daki ittihatçılarla görüşmek için gelip

      ayağının tozuyla İkinci Abdülhamid'i hırsızlık ve eğlence düşkünlüğü ile suçlayan Yahya Devletabadi gibi meşrutiyetçiler

      eliyle yapmıştır.İngiliz Siyonizmi, Osmanlı Devleti'nde kendi sinsi emellerine karşı bir engel olarak gördüğü Sultan

      Abdülaziz ve İkinci Abdülhamid'i, ittihatçı çete üzerinden tertiplettiği komplolar ve gerçekleştirdiği darbelerle tahttan

      uzaklaştırmıştır. Darbe sonrasında Sultan Abdülaziz katledilmiş, İkinci Abdülhamid ise Siyonist Yahudilerin merkezi

      haline gelmiş olan Selanik'e sürgün edilmiştir. İran'da ise İngiliz siyasetine ülkesinin ve milletinin menfaatlerini ve

      geleceğini peşkeş çekmek istemeyen ve buna karşı tedbirler alan sadrazam Emir-i Kebir'i şaha katlettirmiştir. Aynı sinsi

      ve hileli siyaset, günümüzde de devam etmektedir.Yaklaşık bir asır sonrasında Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu İslâm

      coğrafyasında bu siyasete karşı çıkan, kendi milletinin menfaatlerini ve geleceğini peşkeş çekmek istemeyen devlet

      adamı ve hükümetlere karşı, o devlet içerisinde sürekli paralel devlet yapılanmaları ve bunlara bağlı silahlı terör örgütleri

      üretip devreye sokmaktadır.
      Stok Kodu
      :
      9786051805931
      Boyut
      :
      160-240
      Sayfa Sayısı
      :
      342
      Baskı
      :
      2
      Basım Tarihi
      :
      2017-11
      Kapak Türü
      :
      Karton
      Kağıt Türü
      :
      2.Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat
Stokta yok