Kemahlı İbrahim Hakkı Efendi Dîvân-ı Miftâhü'l-Ma'ârif fî Na'ti'l-'Avârif(İnceleme-Tenkitli Metin-İzahlar- Tıpkıbasım)
İndirimli Fiyat :
56,25
9786059474412
563374
https://www.mdallstore.com/kemahla-a-brahim-hakka-efendi-da-r-va-n-a-mifta-ha-1-4l-maa-rif-fa-r-natil-ava-rif
Kemahlı İbrahim Hakkı Efendi Dîvân-ı Miftâhü'l-Ma'ârif fî Na'ti'l-'Avârif (İnceleme-Tenkitli Metin-İzahlar- Tıpkıbasım)
56.25
Osmanlı Ä°mparatorluÄu'nun zor zamanlar geçirdiÄi son dönemlerinde; Erzincan'ın Kemah
ilçesine baÄlı MüÅerkek köyünde doÄan Ä°brahim Hakkı, Arap asıllı bir aileye mensuptur.
ÃocukluÄundan itibaren çeÅitli âlimlerin yanında eÄitim gören Ä°brahim Hakkı, gençliÄinde
NakÅibendiliÄe meyletmiÅtir. Ancak gördüÄü bir rüyanın tesiriyle Mevlevilik yolunu seçmiÅ ve
postniÅinliÄe kadar yükselmiÅtir. Güçlü hitabeti ve ikna kabiliyeti sayesinde saray vaizliÄine kadar
yükselen Ä°brahim Hakkı, bu görevde olduÄu dönemde bozuklukları ve yöneticilerin zaaflarını dile
getirmekten çekinmemiÅtir. Bunun bir sonucu olarak da sürgün hayatına mahkûm edilmiÅtir.
Yokluk ve sürgünde geçen hayatına raÄmen Ä°slami kaidelerden vazgeçmemiÅtir.
Åiirlerinin muhtevası, yazılıŠamacı ve yazıldıÄı dönem dikkate alındıÄında, sanat kaygısı
Ä°brahim Hakkı Efendi için ikinci plandadır. Buna raÄmen; doÄuÅtan gelen bir Åairlik istidadı vardır.
Ä°mparatorluÄun her yanından maddi ve manevi çöküŠçıÄlıkları yükselirken; böylesine sert mizaçlı
ve sözünü esirgemeyen bir Mevlevi Åeyhinden sanat göstermek için Åiir yazmasını beklemek,
doÄru bir tutum olmayacaktır. Allah aÅkı ve peygamber sevgisi, Ä°brahim Hakkı Efendi'nin kiÅiliÄinde
çok ciddi tesirler bırakmıÅtır. Sosyal hadiselere ve bozukluklara tepkisiz kalacak bir yapıya da sahip
deÄildir. Ä°brahim Hakkı Efendi'nin samimi bir dil ve akıcı üslupla yazdıÄı Åiirleri, onun ciddi bir ayet ve hadis bilgisine sahip olduÄunu göstermektedir. Ayrıca Ä°brahim Hakkı Efendi'nin Åiirlerinde
peygamber kıssaları, astronomi, tasavvuf bilgisi ve divan Åiiri mazmunları da önemli bir yer
tutmaktadır.
Ä°mparatorluÄun çöküÅüne ve ardından Cumhuriyet'in sancılı kuruluÅuna Åahit olan; KurtuluÅ
SavaÅı için cephede bizzat çarpıÅan Ä°brahim Hakkı, ne yazık ki ilmî eserleriyle Mevlevi dedesi
oluÅuyla veya ÅairliÄiyle deÄil de baÅka Åekilde gündemde tutulmuÅtur. Ä°brahim Hakkı Efendi'nin
Åapka Kanunu'na muhalefetten Ä°stiklal Mahkemeleri'nde yargılanıp idama mahkûm edildiÄi, idam
kararı uygulanmadan bir hafta önce vefat edip köyüne defnedildiÄi, durum tespitine gelen
mahkeme heyeti tarafından kabrinin açılıp cesedinin daraÄacına çekildiÄi iddiası, gündem
oluÅturmak amacıyla bir argüman olarak kullanılmıÅtır. Malesef büyük çoÄunluk, gerçeÄi
araÅtırmak yerine bu iddiayı koÅulsuz kabul etme yolunu seçmiÅtir.
ÃalıÅmanın giriÅ bölümünde Mevlana ve MevleviliÄe dair bilgi verilmiÅ, Erzincan'daki
Mevlevilik hareketlerinden kısaca bahsedilmiÅtir. Birinci bölümde Kemahlı Ä°brahim Hakkı Efendi ve
onun eserleri hakkındaki bilgiler aktarılmıÅtır. ÃalıÅmanın ikinci bölümünde ise divanın tenkitli
metni transkripsiyonlu olarak sunulmuÅtur. Nüshalara dair farklılıklar, Arapça ve Farsça Åiirlerin
Türkçesi dipnotlarla açıklanmıŠve metnin daha anlaÅılır olması için çalıÅılmıÅtır. Ä°zahlar kısmında
ise metinde geçen dinî tasavvufi kavramlar, mitolojik terimler, ayet ve hadis iktibasları açıklanmıÅ,
zikredilen Åahıslar ve mekânlar hakkında izahlara yer verilmiÅtir. ÃalıÅmanın en sonuna ise divanın
yazma nüshasının tıpkıbasımı eklenmiÅtir.
ÃalıÅmaya konu olan eser, naatlardan müteÅekkil ve klasik kafiye tertibine uygun bir divan
olsa da yakın dönemde kaleme alınmıÅtır. Yazma ve matbu nüshalarda sayfa numaralandırması
yapılmıŠolduÄu için varak numarası vermek yerine orijinal numaralandırmaya riayet edilmiÅtir.
ilçesine baÄlı MüÅerkek köyünde doÄan Ä°brahim Hakkı, Arap asıllı bir aileye mensuptur.
ÃocukluÄundan itibaren çeÅitli âlimlerin yanında eÄitim gören Ä°brahim Hakkı, gençliÄinde
NakÅibendiliÄe meyletmiÅtir. Ancak gördüÄü bir rüyanın tesiriyle Mevlevilik yolunu seçmiÅ ve
postniÅinliÄe kadar yükselmiÅtir. Güçlü hitabeti ve ikna kabiliyeti sayesinde saray vaizliÄine kadar
yükselen Ä°brahim Hakkı, bu görevde olduÄu dönemde bozuklukları ve yöneticilerin zaaflarını dile
getirmekten çekinmemiÅtir. Bunun bir sonucu olarak da sürgün hayatına mahkûm edilmiÅtir.
Yokluk ve sürgünde geçen hayatına raÄmen Ä°slami kaidelerden vazgeçmemiÅtir.
Åiirlerinin muhtevası, yazılıŠamacı ve yazıldıÄı dönem dikkate alındıÄında, sanat kaygısı
Ä°brahim Hakkı Efendi için ikinci plandadır. Buna raÄmen; doÄuÅtan gelen bir Åairlik istidadı vardır.
Ä°mparatorluÄun her yanından maddi ve manevi çöküŠçıÄlıkları yükselirken; böylesine sert mizaçlı
ve sözünü esirgemeyen bir Mevlevi Åeyhinden sanat göstermek için Åiir yazmasını beklemek,
doÄru bir tutum olmayacaktır. Allah aÅkı ve peygamber sevgisi, Ä°brahim Hakkı Efendi'nin kiÅiliÄinde
çok ciddi tesirler bırakmıÅtır. Sosyal hadiselere ve bozukluklara tepkisiz kalacak bir yapıya da sahip
deÄildir. Ä°brahim Hakkı Efendi'nin samimi bir dil ve akıcı üslupla yazdıÄı Åiirleri, onun ciddi bir ayet ve hadis bilgisine sahip olduÄunu göstermektedir. Ayrıca Ä°brahim Hakkı Efendi'nin Åiirlerinde
peygamber kıssaları, astronomi, tasavvuf bilgisi ve divan Åiiri mazmunları da önemli bir yer
tutmaktadır.
Ä°mparatorluÄun çöküÅüne ve ardından Cumhuriyet'in sancılı kuruluÅuna Åahit olan; KurtuluÅ
SavaÅı için cephede bizzat çarpıÅan Ä°brahim Hakkı, ne yazık ki ilmî eserleriyle Mevlevi dedesi
oluÅuyla veya ÅairliÄiyle deÄil de baÅka Åekilde gündemde tutulmuÅtur. Ä°brahim Hakkı Efendi'nin
Åapka Kanunu'na muhalefetten Ä°stiklal Mahkemeleri'nde yargılanıp idama mahkûm edildiÄi, idam
kararı uygulanmadan bir hafta önce vefat edip köyüne defnedildiÄi, durum tespitine gelen
mahkeme heyeti tarafından kabrinin açılıp cesedinin daraÄacına çekildiÄi iddiası, gündem
oluÅturmak amacıyla bir argüman olarak kullanılmıÅtır. Malesef büyük çoÄunluk, gerçeÄi
araÅtırmak yerine bu iddiayı koÅulsuz kabul etme yolunu seçmiÅtir.
ÃalıÅmanın giriÅ bölümünde Mevlana ve MevleviliÄe dair bilgi verilmiÅ, Erzincan'daki
Mevlevilik hareketlerinden kısaca bahsedilmiÅtir. Birinci bölümde Kemahlı Ä°brahim Hakkı Efendi ve
onun eserleri hakkındaki bilgiler aktarılmıÅtır. ÃalıÅmanın ikinci bölümünde ise divanın tenkitli
metni transkripsiyonlu olarak sunulmuÅtur. Nüshalara dair farklılıklar, Arapça ve Farsça Åiirlerin
Türkçesi dipnotlarla açıklanmıŠve metnin daha anlaÅılır olması için çalıÅılmıÅtır. Ä°zahlar kısmında
ise metinde geçen dinî tasavvufi kavramlar, mitolojik terimler, ayet ve hadis iktibasları açıklanmıÅ,
zikredilen Åahıslar ve mekânlar hakkında izahlara yer verilmiÅtir. ÃalıÅmanın en sonuna ise divanın
yazma nüshasının tıpkıbasımı eklenmiÅtir.
ÃalıÅmaya konu olan eser, naatlardan müteÅekkil ve klasik kafiye tertibine uygun bir divan
olsa da yakın dönemde kaleme alınmıÅtır. Yazma ve matbu nüshalarda sayfa numaralandırması
yapılmıŠolduÄu için varak numarası vermek yerine orijinal numaralandırmaya riayet edilmiÅtir.
- Açıklama
- Osmanlı Ä°mparatorluÄu'nun zor zamanlar geçirdiÄi son dönemlerinde; Erzincan'ın Kemah
ilçesine baÄlı MüÅerkek köyünde doÄan Ä°brahim Hakkı, Arap asıllı bir aileye mensuptur.
ÃocukluÄundan itibaren çeÅitli âlimlerin yanında eÄitim gören Ä°brahim Hakkı, gençliÄinde
NakÅibendiliÄe meyletmiÅtir. Ancak gördüÄü bir rüyanın tesiriyle Mevlevilik yolunu seçmiÅ ve
postniÅinliÄe kadar yükselmiÅtir. Güçlü hitabeti ve ikna kabiliyeti sayesinde saray vaizliÄine kadar
yükselen Ä°brahim Hakkı, bu görevde olduÄu dönemde bozuklukları ve yöneticilerin zaaflarını dile
getirmekten çekinmemiÅtir. Bunun bir sonucu olarak da sürgün hayatına mahkûm edilmiÅtir.
Yokluk ve sürgünde geçen hayatına raÄmen Ä°slami kaidelerden vazgeçmemiÅtir.
Åiirlerinin muhtevası, yazılıŠamacı ve yazıldıÄı dönem dikkate alındıÄında, sanat kaygısı
Ä°brahim Hakkı Efendi için ikinci plandadır. Buna raÄmen; doÄuÅtan gelen bir Åairlik istidadı vardır.
Ä°mparatorluÄun her yanından maddi ve manevi çöküŠçıÄlıkları yükselirken; böylesine sert mizaçlı
ve sözünü esirgemeyen bir Mevlevi Åeyhinden sanat göstermek için Åiir yazmasını beklemek,
doÄru bir tutum olmayacaktır. Allah aÅkı ve peygamber sevgisi, Ä°brahim Hakkı Efendi'nin kiÅiliÄinde
çok ciddi tesirler bırakmıÅtır. Sosyal hadiselere ve bozukluklara tepkisiz kalacak bir yapıya da sahip
deÄildir. Ä°brahim Hakkı Efendi'nin samimi bir dil ve akıcı üslupla yazdıÄı Åiirleri, onun ciddi bir ayet ve hadis bilgisine sahip olduÄunu göstermektedir. Ayrıca Ä°brahim Hakkı Efendi'nin Åiirlerinde
peygamber kıssaları, astronomi, tasavvuf bilgisi ve divan Åiiri mazmunları da önemli bir yer
tutmaktadır.
Ä°mparatorluÄun çöküÅüne ve ardından Cumhuriyet'in sancılı kuruluÅuna Åahit olan; KurtuluÅ
SavaÅı için cephede bizzat çarpıÅan Ä°brahim Hakkı, ne yazık ki ilmî eserleriyle Mevlevi dedesi
oluÅuyla veya ÅairliÄiyle deÄil de baÅka Åekilde gündemde tutulmuÅtur. Ä°brahim Hakkı Efendi'nin
Åapka Kanunu'na muhalefetten Ä°stiklal Mahkemeleri'nde yargılanıp idama mahkûm edildiÄi, idam
kararı uygulanmadan bir hafta önce vefat edip köyüne defnedildiÄi, durum tespitine gelen
mahkeme heyeti tarafından kabrinin açılıp cesedinin daraÄacına çekildiÄi iddiası, gündem
oluÅturmak amacıyla bir argüman olarak kullanılmıÅtır. Malesef büyük çoÄunluk, gerçeÄi
araÅtırmak yerine bu iddiayı koÅulsuz kabul etme yolunu seçmiÅtir.
ÃalıÅmanın giriÅ bölümünde Mevlana ve MevleviliÄe dair bilgi verilmiÅ, Erzincan'daki
Mevlevilik hareketlerinden kısaca bahsedilmiÅtir. Birinci bölümde Kemahlı Ä°brahim Hakkı Efendi ve
onun eserleri hakkındaki bilgiler aktarılmıÅtır. ÃalıÅmanın ikinci bölümünde ise divanın tenkitli
metni transkripsiyonlu olarak sunulmuÅtur. Nüshalara dair farklılıklar, Arapça ve Farsça Åiirlerin
Türkçesi dipnotlarla açıklanmıŠve metnin daha anlaÅılır olması için çalıÅılmıÅtır. Ä°zahlar kısmında
ise metinde geçen dinî tasavvufi kavramlar, mitolojik terimler, ayet ve hadis iktibasları açıklanmıÅ,
zikredilen Åahıslar ve mekânlar hakkında izahlara yer verilmiÅtir. ÃalıÅmanın en sonuna ise divanın
yazma nüshasının tıpkıbasımı eklenmiÅtir.
ÃalıÅmaya konu olan eser, naatlardan müteÅekkil ve klasik kafiye tertibine uygun bir divan
olsa da yakın dönemde kaleme alınmıÅtır. Yazma ve matbu nüshalarda sayfa numaralandırması
yapılmıŠolduÄu için varak numarası vermek yerine orijinal numaralandırmaya riayet edilmiÅtir.Stok Kodu:9786059474412Boyut:135-210Sayfa Sayısı:457Baskı:1Basım Tarihi:2019-12Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.