9786052287439
564320
https://www.mdallstore.com/mehmed
Mehmed
36.75
''Büyük adamlar, tarihin keskin düÅüÅleri veya büyük sıçrayıÅları esnasında
ortaya çıkarlar. Mehmed gibi Åahsiyetlerin hüdây-i nâbit olması düÅünülemez.
Büyük adamı doÄuran cemiyete, sosyal kaliteye, iktisadi faktörlere, siyasi
Åartlara; zorluklar içerisinde piÅerek, olgunlaÅarak öne çıkan toplumsal elitlere
ve evet, en çok da soy silsilesinin halkalarına dikkatle bakmak lazımdır... ''
''BüyüklüÄü karÅısında kılıcına hükümdarların boyun eÄdiÄi Fatih, ancak bir
âlimin elini öpmek için eÄilirdi ve hocasının kendisini yalnız "MEHMED" diye
çaÄırmasını isterdi...
Ãlimler padiÅahın huzurunda oturabiliyorken, devlet adamları böyle bir imtiyaza
sahip bulunmuyorlardı. Hatta Molla AkÅemseddin, Fatih yanına geldiÄi zaman
ayaÄa bile kalkmaz, istifini dahi bozmazdı... ''
''Fatih Sultan Mehmed fethin daha ilk günü, yeni Kızılema'sını Åöyle ilan
edecekti:
"Åu parlak zafere nailiyetimden dolayı Allah'a hamdediyorum. Fakat Åuna da dua
ediyorum ki; Cenab-ı Hakk HristiyanlıÄın merkezi olan eski Roma'yı da fethetmeyi
bana nasip etsin. Ä°Åte o zaman ölürsem de mesud olacaÄım...
Georgius Phrantzes, Fatih Sultan Mehmed'e hitaben; "Kimse Åüphe edemez ki
sen Roma Ä°mparatorusun. Ä°mparatorluÄun taht Åehrini hukuken elinde tutan
kimse imparator ve Roma Ä°mparatorluÄu'nun taht Åehri de Ä°stanbul'dur... Åu
halde sen Romalıların meÅru imparatorusun. Romalıların imparatoru olan zat ise
bütün arzın imparatorudur." diyordu...'' İstanbul köpek cinsiyle de fetihle birlikte
tanıÅmıÅtı. Rumların Konstantinopol'e sokmadıÄı bu insan dostu mahluklar
Fatih'in ordusuyla birlikte Ä°stanbul'a merhaba dediler. GiriÅ o giriÅ oldu.
İstanbul'un yeni sahiplerinden öyle güzel bir muamele gördüler ki kısa sürede
nüfusları ciddi oranda arttı. Bundan asla rahatsız olmayan İstanbullular onların
bakımı için vakıflar bile kurdular...''
''Maliyeye bakan vezirleri, medreselere ayrılan bütçenin devasalıÄı üzerine Fatih
Sultan Mehmed'e; "Efendim çok para harcıyorsunuz. Oysa bunların ancak yüzde
onu iyi bir Åekilde yetiÅebilir"; dediklerinde onlara Åu karÅılıÄı vermiÅti; "Yüzde
on mu? Fevkalade! Hâlbuki yüzde bir için bile ben bu harcamaları yaparım. Yüzde
on olursa aliyyu'l âla olur..."
ortaya çıkarlar. Mehmed gibi Åahsiyetlerin hüdây-i nâbit olması düÅünülemez.
Büyük adamı doÄuran cemiyete, sosyal kaliteye, iktisadi faktörlere, siyasi
Åartlara; zorluklar içerisinde piÅerek, olgunlaÅarak öne çıkan toplumsal elitlere
ve evet, en çok da soy silsilesinin halkalarına dikkatle bakmak lazımdır... ''
''BüyüklüÄü karÅısında kılıcına hükümdarların boyun eÄdiÄi Fatih, ancak bir
âlimin elini öpmek için eÄilirdi ve hocasının kendisini yalnız "MEHMED" diye
çaÄırmasını isterdi...
Ãlimler padiÅahın huzurunda oturabiliyorken, devlet adamları böyle bir imtiyaza
sahip bulunmuyorlardı. Hatta Molla AkÅemseddin, Fatih yanına geldiÄi zaman
ayaÄa bile kalkmaz, istifini dahi bozmazdı... ''
''Fatih Sultan Mehmed fethin daha ilk günü, yeni Kızılema'sını Åöyle ilan
edecekti:
"Åu parlak zafere nailiyetimden dolayı Allah'a hamdediyorum. Fakat Åuna da dua
ediyorum ki; Cenab-ı Hakk HristiyanlıÄın merkezi olan eski Roma'yı da fethetmeyi
bana nasip etsin. Ä°Åte o zaman ölürsem de mesud olacaÄım...
Georgius Phrantzes, Fatih Sultan Mehmed'e hitaben; "Kimse Åüphe edemez ki
sen Roma Ä°mparatorusun. Ä°mparatorluÄun taht Åehrini hukuken elinde tutan
kimse imparator ve Roma Ä°mparatorluÄu'nun taht Åehri de Ä°stanbul'dur... Åu
halde sen Romalıların meÅru imparatorusun. Romalıların imparatoru olan zat ise
bütün arzın imparatorudur." diyordu...'' İstanbul köpek cinsiyle de fetihle birlikte
tanıÅmıÅtı. Rumların Konstantinopol'e sokmadıÄı bu insan dostu mahluklar
Fatih'in ordusuyla birlikte Ä°stanbul'a merhaba dediler. GiriÅ o giriÅ oldu.
İstanbul'un yeni sahiplerinden öyle güzel bir muamele gördüler ki kısa sürede
nüfusları ciddi oranda arttı. Bundan asla rahatsız olmayan İstanbullular onların
bakımı için vakıflar bile kurdular...''
''Maliyeye bakan vezirleri, medreselere ayrılan bütçenin devasalıÄı üzerine Fatih
Sultan Mehmed'e; "Efendim çok para harcıyorsunuz. Oysa bunların ancak yüzde
onu iyi bir Åekilde yetiÅebilir"; dediklerinde onlara Åu karÅılıÄı vermiÅti; "Yüzde
on mu? Fevkalade! Hâlbuki yüzde bir için bile ben bu harcamaları yaparım. Yüzde
on olursa aliyyu'l âla olur..."
- Açıklama
- ''Büyük adamlar, tarihin keskin düÅüÅleri veya büyük sıçrayıÅları esnasında
ortaya çıkarlar. Mehmed gibi Åahsiyetlerin hüdây-i nâbit olması düÅünülemez.
Büyük adamı doÄuran cemiyete, sosyal kaliteye, iktisadi faktörlere, siyasi
Åartlara; zorluklar içerisinde piÅerek, olgunlaÅarak öne çıkan toplumsal elitlere
ve evet, en çok da soy silsilesinin halkalarına dikkatle bakmak lazımdır... ''
''BüyüklüÄü karÅısında kılıcına hükümdarların boyun eÄdiÄi Fatih, ancak bir
âlimin elini öpmek için eÄilirdi ve hocasının kendisini yalnız "MEHMED" diye
çaÄırmasını isterdi...
Ãlimler padiÅahın huzurunda oturabiliyorken, devlet adamları böyle bir imtiyaza
sahip bulunmuyorlardı. Hatta Molla AkÅemseddin, Fatih yanına geldiÄi zaman
ayaÄa bile kalkmaz, istifini dahi bozmazdı... ''
''Fatih Sultan Mehmed fethin daha ilk günü, yeni Kızılema'sını Åöyle ilan
edecekti:
"Åu parlak zafere nailiyetimden dolayı Allah'a hamdediyorum. Fakat Åuna da dua
ediyorum ki; Cenab-ı Hakk HristiyanlıÄın merkezi olan eski Roma'yı da fethetmeyi
bana nasip etsin. Ä°Åte o zaman ölürsem de mesud olacaÄım...
Georgius Phrantzes, Fatih Sultan Mehmed'e hitaben; "Kimse Åüphe edemez ki
sen Roma Ä°mparatorusun. Ä°mparatorluÄun taht Åehrini hukuken elinde tutan
kimse imparator ve Roma Ä°mparatorluÄu'nun taht Åehri de Ä°stanbul'dur... Åu
halde sen Romalıların meÅru imparatorusun. Romalıların imparatoru olan zat ise
bütün arzın imparatorudur." diyordu...'' İstanbul köpek cinsiyle de fetihle birlikte
tanıÅmıÅtı. Rumların Konstantinopol'e sokmadıÄı bu insan dostu mahluklar
Fatih'in ordusuyla birlikte Ä°stanbul'a merhaba dediler. GiriÅ o giriÅ oldu.
İstanbul'un yeni sahiplerinden öyle güzel bir muamele gördüler ki kısa sürede
nüfusları ciddi oranda arttı. Bundan asla rahatsız olmayan İstanbullular onların
bakımı için vakıflar bile kurdular...''
''Maliyeye bakan vezirleri, medreselere ayrılan bütçenin devasalıÄı üzerine Fatih
Sultan Mehmed'e; "Efendim çok para harcıyorsunuz. Oysa bunların ancak yüzde
onu iyi bir Åekilde yetiÅebilir"; dediklerinde onlara Åu karÅılıÄı vermiÅti; "Yüzde
on mu? Fevkalade! Hâlbuki yüzde bir için bile ben bu harcamaları yaparım. Yüzde
on olursa aliyyu'l âla olur..."Stok Kodu:9786052287439Boyut:135-210Sayfa Sayısı:608Baskı:1Basım Tarihi:2019-12Kapak Türü:KartonKağıt Türü:1.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.