9789756247914
437968
https://www.mdallstore.com/mektubat-6
Mektûbât
31.50
Mektupla yapılan tebliğ ve irşâd faaliyetinin tarihi, Hazret-i Peygamber
- sallallahu aleyhi ve sellem-e kadar uzanır. Nitekim Peygamberimiz, komşu
ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği elçi ve mektuplarla onları İslâma davet
etmiştir. Mutasavvıf ve mürşidler de bu usûlden çokça istifâde etmişlerdir.
Sûfîler içinde ilk defa mektupla irşâdlarda bulunan Hasan Basrî Hazretleridir.
Onun Ömer ibn Abdülazize mektuplar yazdığı bilinmektedir. Daha sonraki
devirlerde
de mutasavvıfların bu usûlle tebliğ ve irşâdda bulundukları İmam
Rabbânî gibi Mektûbatıyla meşhûr olan büyük mürşidlerin mevcûdiyetinden
anlaşılmaktadır.
Elinizde bulunan Mektûbât da M. Esad Erbilî tarafından muhibb ve
müntesiblerine yazılan mektupların tek tek sâhiplerinden toplanarak
bir araya
getirilmesinden meydana gelmiş bir eserdir. Eserdeki
birinciden altıncıya kadar
olan mektuplarla 36. Mektup, «Tasavvuf
» mecmûasında makale olarak da
neşredilmiştir, (bk. Tasavvuf
Mecmûası, Sene: 1327). Mektûbât, Osmanlıca
olarak iki defa neşredilmiştir.
İlk neşri 1338/1922 yılında Seyyid Ali Kadri
tarafından yapılmış olup 147 mektuptan müteşekkildir, 1341/1925deki ikinci
tabında
ise 154 mektup yer almaktadır.
Elinizdeki baskıda eserin ikinci tabı esas alınmış ve eserden âzami istifâdeyi
sağlamak maksadıyla her mektubun latin harfleriyle okunuşu verildikten
sonra karşısındaki sahifeye de günümüz Türkçesiyle sâdeleştirilmiş şekli
konulmuştur. Ayrıca bu neşirde öncekilerde
bulunmayan iki mektuba da son
kısımda yer verilmiştir, (bk. 155 ve 156. Mektup).
Müellif M. Esad Efendi, son devir mutasavvıflarından olup 1246/
1847de memleketi Erbilde doğmuş ve ilk tahsilini orada ikmâl etmiştir.
Mürşidi Şeyh Tâhal-Haririnin vefatı üzerine 1293/1878 yıllarında
İstanbula
gelen Esad Efendi, İstanbulda bulunduğu sırada Kelâmî Dergâhı şeyhliğiyle
Meclis-i meşâyıh azâ ve reisliği de yapmış
1931 yılında vefat etmiştir.
Tasavvuf terbiye usûlünde istidâd, tabiat ve fıtratların farklılığının
büyük
önemi vardır. Bu yüzden «Allaha giden yollar, mahlûkatın nefesleri sayısıncadır
». buyurulmuştur. Fıtrat ve tabiat farklı olunca onların irşâd usûllerinin
de farklı olması tabiîdir. Bu itibarla
herbiri ayrı bir şahsa yazılmış bulunan bu
mektupların bazan sâdece
muhâtabına düstûr olarak şeref-sâdır olan kısımlarını
okuyucularımızın
kendilerine teşmil etmemeleri gerekir. Mektupların asıl
herkese faydalı tarafı nasihat ve telkin tarzındaki öğütleri, ruh-nüvâz mânâ ve
mefhumlarıdır. Eserin neşrinden gaye de okuyucularımızı
bu yüksek mânâlara
ve medlûl-i pür-itinâlara ulaştırmaktır.
Ve minallahit-tevfik.
- sallallahu aleyhi ve sellem-e kadar uzanır. Nitekim Peygamberimiz, komşu
ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği elçi ve mektuplarla onları İslâma davet
etmiştir. Mutasavvıf ve mürşidler de bu usûlden çokça istifâde etmişlerdir.
Sûfîler içinde ilk defa mektupla irşâdlarda bulunan Hasan Basrî Hazretleridir.
Onun Ömer ibn Abdülazize mektuplar yazdığı bilinmektedir. Daha sonraki
devirlerde
de mutasavvıfların bu usûlle tebliğ ve irşâdda bulundukları İmam
Rabbânî gibi Mektûbatıyla meşhûr olan büyük mürşidlerin mevcûdiyetinden
anlaşılmaktadır.
Elinizde bulunan Mektûbât da M. Esad Erbilî tarafından muhibb ve
müntesiblerine yazılan mektupların tek tek sâhiplerinden toplanarak
bir araya
getirilmesinden meydana gelmiş bir eserdir. Eserdeki
birinciden altıncıya kadar
olan mektuplarla 36. Mektup, «Tasavvuf
» mecmûasında makale olarak da
neşredilmiştir, (bk. Tasavvuf
Mecmûası, Sene: 1327). Mektûbât, Osmanlıca
olarak iki defa neşredilmiştir.
İlk neşri 1338/1922 yılında Seyyid Ali Kadri
tarafından yapılmış olup 147 mektuptan müteşekkildir, 1341/1925deki ikinci
tabında
ise 154 mektup yer almaktadır.
Elinizdeki baskıda eserin ikinci tabı esas alınmış ve eserden âzami istifâdeyi
sağlamak maksadıyla her mektubun latin harfleriyle okunuşu verildikten
sonra karşısındaki sahifeye de günümüz Türkçesiyle sâdeleştirilmiş şekli
konulmuştur. Ayrıca bu neşirde öncekilerde
bulunmayan iki mektuba da son
kısımda yer verilmiştir, (bk. 155 ve 156. Mektup).
Müellif M. Esad Efendi, son devir mutasavvıflarından olup 1246/
1847de memleketi Erbilde doğmuş ve ilk tahsilini orada ikmâl etmiştir.
Mürşidi Şeyh Tâhal-Haririnin vefatı üzerine 1293/1878 yıllarında
İstanbula
gelen Esad Efendi, İstanbulda bulunduğu sırada Kelâmî Dergâhı şeyhliğiyle
Meclis-i meşâyıh azâ ve reisliği de yapmış
1931 yılında vefat etmiştir.
Tasavvuf terbiye usûlünde istidâd, tabiat ve fıtratların farklılığının
büyük
önemi vardır. Bu yüzden «Allaha giden yollar, mahlûkatın nefesleri sayısıncadır
». buyurulmuştur. Fıtrat ve tabiat farklı olunca onların irşâd usûllerinin
de farklı olması tabiîdir. Bu itibarla
herbiri ayrı bir şahsa yazılmış bulunan bu
mektupların bazan sâdece
muhâtabına düstûr olarak şeref-sâdır olan kısımlarını
okuyucularımızın
kendilerine teşmil etmemeleri gerekir. Mektupların asıl
herkese faydalı tarafı nasihat ve telkin tarzındaki öğütleri, ruh-nüvâz mânâ ve
mefhumlarıdır. Eserin neşrinden gaye de okuyucularımızı
bu yüksek mânâlara
ve medlûl-i pür-itinâlara ulaştırmaktır.
Ve minallahit-tevfik.
- Açıklama
- Mektupla yapılan tebliğ ve irşâd faaliyetinin tarihi, Hazret-i Peygamber
- sallallahu aleyhi ve sellem-e kadar uzanır. Nitekim Peygamberimiz, komşu
ülkelerin devlet başkanlarına gönderdiği elçi ve mektuplarla onları İslâma davet
etmiştir. Mutasavvıf ve mürşidler de bu usûlden çokça istifâde etmişlerdir.
Sûfîler içinde ilk defa mektupla irşâdlarda bulunan Hasan Basrî Hazretleridir.
Onun Ömer ibn Abdülazize mektuplar yazdığı bilinmektedir. Daha sonraki
devirlerde
de mutasavvıfların bu usûlle tebliğ ve irşâdda bulundukları İmam
Rabbânî gibi Mektûbatıyla meşhûr olan büyük mürşidlerin mevcûdiyetinden
anlaşılmaktadır.
Elinizde bulunan Mektûbât da M. Esad Erbilî tarafından muhibb ve
müntesiblerine yazılan mektupların tek tek sâhiplerinden toplanarak
bir araya
getirilmesinden meydana gelmiş bir eserdir. Eserdeki
birinciden altıncıya kadar
olan mektuplarla 36. Mektup, «Tasavvuf
» mecmûasında makale olarak da
neşredilmiştir, (bk. Tasavvuf
Mecmûası, Sene: 1327). Mektûbât, Osmanlıca
olarak iki defa neşredilmiştir.
İlk neşri 1338/1922 yılında Seyyid Ali Kadri
tarafından yapılmış olup 147 mektuptan müteşekkildir, 1341/1925deki ikinci
tabında
ise 154 mektup yer almaktadır.
Elinizdeki baskıda eserin ikinci tabı esas alınmış ve eserden âzami istifâdeyi
sağlamak maksadıyla her mektubun latin harfleriyle okunuşu verildikten
sonra karşısındaki sahifeye de günümüz Türkçesiyle sâdeleştirilmiş şekli
konulmuştur. Ayrıca bu neşirde öncekilerde
bulunmayan iki mektuba da son
kısımda yer verilmiştir, (bk. 155 ve 156. Mektup).
Müellif M. Esad Efendi, son devir mutasavvıflarından olup 1246/
1847de memleketi Erbilde doğmuş ve ilk tahsilini orada ikmâl etmiştir.
Mürşidi Şeyh Tâhal-Haririnin vefatı üzerine 1293/1878 yıllarında
İstanbula
gelen Esad Efendi, İstanbulda bulunduğu sırada Kelâmî Dergâhı şeyhliğiyle
Meclis-i meşâyıh azâ ve reisliği de yapmış
1931 yılında vefat etmiştir.
Tasavvuf terbiye usûlünde istidâd, tabiat ve fıtratların farklılığının
büyük
önemi vardır. Bu yüzden «Allaha giden yollar, mahlûkatın nefesleri sayısıncadır
». buyurulmuştur. Fıtrat ve tabiat farklı olunca onların irşâd usûllerinin
de farklı olması tabiîdir. Bu itibarla
herbiri ayrı bir şahsa yazılmış bulunan bu
mektupların bazan sâdece
muhâtabına düstûr olarak şeref-sâdır olan kısımlarını
okuyucularımızın
kendilerine teşmil etmemeleri gerekir. Mektupların asıl
herkese faydalı tarafı nasihat ve telkin tarzındaki öğütleri, ruh-nüvâz mânâ ve
mefhumlarıdır. Eserin neşrinden gaye de okuyucularımızı
bu yüksek mânâlara
ve medlûl-i pür-itinâlara ulaştırmaktır.
Ve minallahit-tevfik.Stok Kodu:9789756247914Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2014Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.