9789758646845
559998
https://www.mdallstore.com/sosyal-psikoloji-baa-lama-nda-a-nyarga-ve-din
Sosyal Psikoloji BaÄlamında Ãnyargı ve Din
16.50
Tarihsel tecrübeler ve inanç farklılıkları sebebiyle toplumlar arasındaki iliÅkilerin
gerilimi, özellikle de İslam ülkelerine Batılıların müdahaleleri, Müslümanların Batı ve Uzak
DoÄu toplumlarına olan önyargılarını artırmıÅtır. Orta DoÄu'da özellikle Arap-Ä°srail savaÅı
ve sonrasında geliÅen olaylar, önyargı ve ayrımcılık çıtasını oldukça yükseklere taÅımıÅtır.
Dünyanın geri kalanı için de ırk, cinsiyet, ekonomik durum vb. faktörlerin etkilediÄi
önyargı belirgin bir hal almıÅtır. Aslında bu antagonizmin bir bölümü gerçekçi grup
çatıÅmasının bir sonucu olarak deÄerlendirilebilirken çoÄunun geleneksel bakıŠaçılarının
bir sonucu olduÄu aÅikardır.
Modern zamanların ürünleri olarak deÄerlendirilebilecek kitle iletiÅim araçları, sosyal
medya, ulaÅım imkanlarındaki kolaylıklar, toplumları ve farklı inanç grupların birbirlerine
oldukça yaklaÅtırmıÅtır. Ancak bireyler ve toplumların bu hızlı dönüÅüme çabucak adapte
olduÄunu söylemek oldukça zordur. Bu yakınlaÅmanın gerektirdiÄi bireysel, sosyal, dinî ve
ahlaki uyum konusu baÅlıca problemlerden birisi halini almıÅtır. Bunun en somut
örneklerinden birisini Batılı toplumların komünizm tehlikesini atlatmasından çok kısa bir
süre sonra yeni bir günah keçisi arayıÅına girmeleri ve bunun da islamafobi maskesi
altında bireysel iliÅkileri etkilemesi oluÅturmaktadır.
Ãzellikle 20 Yüzyılın sonlarında Batılı paradigmada büyük bir deÄiÅim yaÅanmıÅtır.
Ayırıcı özelliklerini bir tarafa bırakarak din, tarih, medeniyet benzerliklerinden hareket
eden Batılılar, ortak özellik paradigmasını benimsemiŠve tek devlet olma yolunda
organize olmuÅlardır. Ortak özellik paradigması ise kendilerinden olmayanlara karÅı
ayrımcılık ve ötekileÅtirmeyi beraberinde getirmiÅtir. Bu süreçte din ve inanç farklılıkları,
ötekileÅtirmenin bir aracı olarak etkin bir Åekilde günümüze kadar kullanılmıÅtır.
gerilimi, özellikle de İslam ülkelerine Batılıların müdahaleleri, Müslümanların Batı ve Uzak
DoÄu toplumlarına olan önyargılarını artırmıÅtır. Orta DoÄu'da özellikle Arap-Ä°srail savaÅı
ve sonrasında geliÅen olaylar, önyargı ve ayrımcılık çıtasını oldukça yükseklere taÅımıÅtır.
Dünyanın geri kalanı için de ırk, cinsiyet, ekonomik durum vb. faktörlerin etkilediÄi
önyargı belirgin bir hal almıÅtır. Aslında bu antagonizmin bir bölümü gerçekçi grup
çatıÅmasının bir sonucu olarak deÄerlendirilebilirken çoÄunun geleneksel bakıŠaçılarının
bir sonucu olduÄu aÅikardır.
Modern zamanların ürünleri olarak deÄerlendirilebilecek kitle iletiÅim araçları, sosyal
medya, ulaÅım imkanlarındaki kolaylıklar, toplumları ve farklı inanç grupların birbirlerine
oldukça yaklaÅtırmıÅtır. Ancak bireyler ve toplumların bu hızlı dönüÅüme çabucak adapte
olduÄunu söylemek oldukça zordur. Bu yakınlaÅmanın gerektirdiÄi bireysel, sosyal, dinî ve
ahlaki uyum konusu baÅlıca problemlerden birisi halini almıÅtır. Bunun en somut
örneklerinden birisini Batılı toplumların komünizm tehlikesini atlatmasından çok kısa bir
süre sonra yeni bir günah keçisi arayıÅına girmeleri ve bunun da islamafobi maskesi
altında bireysel iliÅkileri etkilemesi oluÅturmaktadır.
Ãzellikle 20 Yüzyılın sonlarında Batılı paradigmada büyük bir deÄiÅim yaÅanmıÅtır.
Ayırıcı özelliklerini bir tarafa bırakarak din, tarih, medeniyet benzerliklerinden hareket
eden Batılılar, ortak özellik paradigmasını benimsemiŠve tek devlet olma yolunda
organize olmuÅlardır. Ortak özellik paradigması ise kendilerinden olmayanlara karÅı
ayrımcılık ve ötekileÅtirmeyi beraberinde getirmiÅtir. Bu süreçte din ve inanç farklılıkları,
ötekileÅtirmenin bir aracı olarak etkin bir Åekilde günümüze kadar kullanılmıÅtır.
- Açıklama
- Tarihsel tecrübeler ve inanç farklılıkları sebebiyle toplumlar arasındaki iliÅkilerin
gerilimi, özellikle de İslam ülkelerine Batılıların müdahaleleri, Müslümanların Batı ve Uzak
DoÄu toplumlarına olan önyargılarını artırmıÅtır. Orta DoÄu'da özellikle Arap-Ä°srail savaÅı
ve sonrasında geliÅen olaylar, önyargı ve ayrımcılık çıtasını oldukça yükseklere taÅımıÅtır.
Dünyanın geri kalanı için de ırk, cinsiyet, ekonomik durum vb. faktörlerin etkilediÄi
önyargı belirgin bir hal almıÅtır. Aslında bu antagonizmin bir bölümü gerçekçi grup
çatıÅmasının bir sonucu olarak deÄerlendirilebilirken çoÄunun geleneksel bakıŠaçılarının
bir sonucu olduÄu aÅikardır.
Modern zamanların ürünleri olarak deÄerlendirilebilecek kitle iletiÅim araçları, sosyal
medya, ulaÅım imkanlarındaki kolaylıklar, toplumları ve farklı inanç grupların birbirlerine
oldukça yaklaÅtırmıÅtır. Ancak bireyler ve toplumların bu hızlı dönüÅüme çabucak adapte
olduÄunu söylemek oldukça zordur. Bu yakınlaÅmanın gerektirdiÄi bireysel, sosyal, dinî ve
ahlaki uyum konusu baÅlıca problemlerden birisi halini almıÅtır. Bunun en somut
örneklerinden birisini Batılı toplumların komünizm tehlikesini atlatmasından çok kısa bir
süre sonra yeni bir günah keçisi arayıÅına girmeleri ve bunun da islamafobi maskesi
altında bireysel iliÅkileri etkilemesi oluÅturmaktadır.
Ãzellikle 20 Yüzyılın sonlarında Batılı paradigmada büyük bir deÄiÅim yaÅanmıÅtır.
Ayırıcı özelliklerini bir tarafa bırakarak din, tarih, medeniyet benzerliklerinden hareket
eden Batılılar, ortak özellik paradigmasını benimsemiŠve tek devlet olma yolunda
organize olmuÅlardır. Ortak özellik paradigması ise kendilerinden olmayanlara karÅı
ayrımcılık ve ötekileÅtirmeyi beraberinde getirmiÅtir. Bu süreçte din ve inanç farklılıkları,
ötekileÅtirmenin bir aracı olarak etkin bir Åekilde günümüze kadar kullanılmıÅtır.Stok Kodu:9789758646845Boyut:135-210Sayfa Sayısı:160Baskı:1Basım Tarihi:2019-10Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.