Türk Yargı Sisteminde Görev ve Hüküm Uyuşmazlıklarının Çözüm Usulü (Ciltli)_{Uyuşmazlık Mahkemesi Yayınlarından}

Bu çalışma, 21/12/2015 tarihinde Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalında, Prof. Dr. Halil CİN, Prof. Dr. Ahmet BİLGİN, Prof. Dr. Ramazan ÇAĞLAYAN, Prof. Dr. Remzi FINDIKLI ve Prof. Dr. Mehmet Emin BİLGE'den oluşan jüri önünde savunularak, oybirliğiyle başarılı bulunan Uyuşmazlık Mahkemesi ve Türk Yargı Sisteminde Görev ve Hüküm Uyuşmazlıklarının Çözüm Usulü isimli doktora tezinden ibarettir.
Türk yargı sisteminde Tanzimat sonrası gelişmelerle birlikte birden fazla yargı kolu faaliyet göstermeye başlamış ve bu yargı kolları arasında görev ve hüküm uyuşmazlıklarının çıkması da kaçınılamaz hâle gelmiştir. Şura-yı Devlet'in kurulmasıyla birlikte bu uyuşmazlıkları çözme görevi Şura-yı Devlet'e, daha sonra da ayrı bir kurula verilmiş (Encümeni İhtilaf) ancak yargı kollarının sayısının ve uyuşmazlıkların artmasıyla bu görevin müstakil ve bağımsız bir mahkemeye verilmesi fikri ağırlık kazanarak 1945 yılında 4788 sayılı Kanun'la Uyuşmazlık Mahkemesi kurulmuştur. Kısacası Uyuşmazlık Mahkemesi, yargı ayrılığı sistemine geçtiğimiz 1868 yılından bu yana farklı adlar altında da olsa Türk yargı sisteminde varlığını sürdüren en köklü yargı kurumlarımızdan biridir.
Mahkeme, idari rejim sisteminin ülkemizde kurumsallaşmasının ve bu sisteme verilen önemin en önemli göstergelerindendir. Bu önemin bir göstergesi olarak Uyuşmazlık Mahkemesi diğer yargı kollarından ayrı, bağımsız ve kendine özgü usul kanunuyla faaliyet göstermektedir. Mahkeme, görev uyuşmazlıklarını çözmek suretiyle bir yargı kolunun diğerinin görev alanına yapacağı müdahaleyi önlemekte ve böylece her yargı kolunun görev alanının sınırını çizerek idari rejim sisteminin varlığını pekiştirmekte, hüküm uyuşmazlıklarını çözmek suretiyle de kişilerin askıda kalan haklarına kavuşmalarını sağlayarak hukuk devletine ve hukuki güvenlik ilkesine hizmet etmektedir.
Hukuk devleti ve idari rejimin bir neticesi olarak kurulan Uyuşmazlık Mahkemesinin geçirdiği tarihsel süreçle birlikte Mahkemenin en önemli fonksiyonu olan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının çözüm usulü, çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada bu uyuşmazlıkların varlığı için gerekli şartlara, yapılan başvurularda ve uyuşmazlıkların çözümünde dikkat edilen hususlara, uyuşmazlıkların çözümüyle ilgili eleştiriye açık konulara, Mahkemenin yapısal sorunları ile daha hızlı şekilde uyuşmazlıkların çözümüne imkân sağlayacağı düşünülen kanun önerisine yer verilmiş olup çalışmanın Türk hukuk literatürüne ve uygulamacılara yararlı olması en büyük dileğimizdir.