9786059486910
557076
https://www.mdallstore.com/whitmana-n-vaha-i-a-ocuklara
Whitman'ın VahÅi Ãocukları
22.50
Walt Whitman Leaves of Grass'ın bütünüyle benliÄini temsil etmesini istiyordu: "Bu bir kitap deÄil; buna dokunan, bir adama dokunmuÅ olur."
Whitman'ın VahÅi Ãocukları umarım seçtiÄim Åairlerin canlı bir imgesini aktarmayı baÅarır. ÃoÄu biçimci düzenin dıÅında öÄrenimlerini geliÅtirmiÅ kimselerdi ve kendi yollarını izlemenin, çıÄır açmanın gerekliliÄini anlıyorlardı. Whitman geleneÄinin ilk kuralına baÄlılardı: hem madden hem de manen açık yola çıkmak.
Whitman bir Protestan olarak yetiÅtirilmiÅti ve bunu ve Ralph Waldo Emerson'ın yazılarını kucaklamıÅtı: "Dünyayı içimizden yola çıkarak bulmalıyız." Whitman'ın 1855'de yazdıÄı Leaves of Grass'ı gelenekten azat olma ilanıydı; bir insanın kendi baÅına, kendi sesini dinleyerek neler yaratabileceÄinin canlı bir örneÄiydi. Whitman epik Åiirine bir Åeyler ekleyip çıkarırken orijinal niyeti olan olaÄan, sıradan düÅünceyi rahatsız etmek ve bozmaktan hiç geri kalmadı.
Leaves of Grass bireyin eÅsizliÄini övüyor ve bizi müÅterekliÄimizi yeniden düÅünmeye davet ediyordu. Whitman diÄerlerinden ayrı olmasına karÅın Åiirinde müÅterekliÄin çınlamalarını duyuyoruz. YaptıÄı atılım bir bent kapaÄı görevi gördü: Jack London, Stehen Crane, Theodore Dreiser, Sherwood Anderson. Henry Miller, Whitman için Åöyle yazıyordu: "Onu bir Åair olarak düÅünmüyorum. Ozan, evet, GeleceÄin Ozanı."
Whitman'dan sonra "isyankar olarak yazar" bir gelenek geldi. İçlerinde akademiye sırtını dönmesi bakımından en dik baÅlı olan Charles Bukowski idi. "Orospular, hastaneler ve hapishaneler, iÅte bu hayat okullarında birkaç diploma aldım," yazmıÅtır. "Bana 'Efendim' deyin." Onunla ilk tanıÅtıÄımda elinde bir sözlük olmadıÄını söylemiÅti. Seneler sonra oturduÄum sandalyenin altında saklı bir sözlük bulduÄumda ise, "Tamam çocuk, yakaladın beni."
Bukowski'yle tanıÅtıÄımda on beÅ yaÅındaydım. Beni ilk etkileyen Åey espri anlayıÅıydı. Mizahi unsurun gücünü biliyordu ve kendi yolunu çizmenin, çıÄır açmanın gerekliliÄini anlıyordu. Yirmi üç yaÅımdayken Harold Norse'la tanıÅtım; hem akıl hocam, hem de yakın dostum oldu. Allen Ginsberg benim için eserlerini okumaya baÅladıÄım 1957'den beri önemli bir figür.
Ãzerimde en büyük etkiyi yaratan üç Åair olan Bukowski, Norse ve Ginsberg üzerine yazılar yazmaya baÅladım. Onlarla yaÅadıÄım deneyimler zengin, ince espriler, sınavlar ve zaferlerle dolu oldu. Ãç denemeyi tamamladıktan sonra halka açık okuma yaptım. Pozitif bir tepki aldım, önceki nesir eserlerime kıyasla daha pozitif bir tepki. Sonra iyi tanıdıÄım ya da edebiyatın ötesinde bir yakınlık hissettiÄim diÄer Åairler üzerine de yazmaya karar verdim. Bu proje daha sonra çaÄdaÅ Amerikan edebiyatının tanımlanmasına yardımcı olan on Åair hakkında samimi bir not defteri olacak Åekilde evrildi.
Bu on Åairin her biri kendi yolunu çizdi. Hiçbiri 1940lar ve 1950lerin ana akım Amerikan edebiyatında kabul edilebilir olduÄu düÅünülen Åeylere bulaÅmadı. Hiçbiri kiÅi zamirini kullanmaktan çekinmedi ve avangardın etkisi altında çalıÅmadı. Hepsi son derece Amerikan ve yaÅam biçimleri ve yazdıkları nezdinde her birinin isyanı eÅsiz bir anlamda Amerikan. ÃoÄu insan için bu kiÅilerin Åair mesleÄini ifa etmelerine duydukları ilgi McCarthy yıllarında ve Eisenhower on yılının büyük uykusunda daha da güçlendi.
Whitman'ın vahÅi çocuklarının her biri birkaç istisna dıÅında Ozan rolünü üstlendi ve kendini direkt olarak Whitman'ın soyundan gelenlerin yoluna yerleÅtirmiÅ oldu. Whitman'ın gökten bu Åair kabilesine gülümseyerek, mutlu bir Åekilde baktıÄını düÅünmek istiyorum. Belki de imreniyor, Norse'un Homo'suna hayretle bakıyordur; belki Everson'ın KatolikliÄe karÅı verdiÄi yoÄun mücadele karÅısında ÅaÅkına dönüyordur; Bukowski'nin kendine olan sonsuz güveni karÅısında kafasının karıÅtıÄına Åüphe yok.
Whitman'ın elinden tutabilsem onu kıtanın Pasifikle buluÅtuÄu Land's End'e götürüp birkaç Åarkı daha yazmasını isterdim. Bana dönüp Leaves of Grass'tan Åöyle alıntılayabilirdi:
Walt Whitman, bir kozmos, Manhattan için bir evlat,
Kavgacı, besili, Åehvetli, yiyici, içici ve üreyici,
Duygusal deÄil, tepeden bakar deÄil erkeklere ve kadınlara, durmaz onlardan ayrı,
Edepsiz olduÄu kadar edepli.
Whitman'ın VahÅi Ãocukları umarım seçtiÄim Åairlerin canlı bir imgesini aktarmayı baÅarır. ÃoÄu biçimci düzenin dıÅında öÄrenimlerini geliÅtirmiÅ kimselerdi ve kendi yollarını izlemenin, çıÄır açmanın gerekliliÄini anlıyorlardı. Whitman geleneÄinin ilk kuralına baÄlılardı: hem madden hem de manen açık yola çıkmak.
Whitman bir Protestan olarak yetiÅtirilmiÅti ve bunu ve Ralph Waldo Emerson'ın yazılarını kucaklamıÅtı: "Dünyayı içimizden yola çıkarak bulmalıyız." Whitman'ın 1855'de yazdıÄı Leaves of Grass'ı gelenekten azat olma ilanıydı; bir insanın kendi baÅına, kendi sesini dinleyerek neler yaratabileceÄinin canlı bir örneÄiydi. Whitman epik Åiirine bir Åeyler ekleyip çıkarırken orijinal niyeti olan olaÄan, sıradan düÅünceyi rahatsız etmek ve bozmaktan hiç geri kalmadı.
Leaves of Grass bireyin eÅsizliÄini övüyor ve bizi müÅterekliÄimizi yeniden düÅünmeye davet ediyordu. Whitman diÄerlerinden ayrı olmasına karÅın Åiirinde müÅterekliÄin çınlamalarını duyuyoruz. YaptıÄı atılım bir bent kapaÄı görevi gördü: Jack London, Stehen Crane, Theodore Dreiser, Sherwood Anderson. Henry Miller, Whitman için Åöyle yazıyordu: "Onu bir Åair olarak düÅünmüyorum. Ozan, evet, GeleceÄin Ozanı."
Whitman'dan sonra "isyankar olarak yazar" bir gelenek geldi. İçlerinde akademiye sırtını dönmesi bakımından en dik baÅlı olan Charles Bukowski idi. "Orospular, hastaneler ve hapishaneler, iÅte bu hayat okullarında birkaç diploma aldım," yazmıÅtır. "Bana 'Efendim' deyin." Onunla ilk tanıÅtıÄımda elinde bir sözlük olmadıÄını söylemiÅti. Seneler sonra oturduÄum sandalyenin altında saklı bir sözlük bulduÄumda ise, "Tamam çocuk, yakaladın beni."
Bukowski'yle tanıÅtıÄımda on beÅ yaÅındaydım. Beni ilk etkileyen Åey espri anlayıÅıydı. Mizahi unsurun gücünü biliyordu ve kendi yolunu çizmenin, çıÄır açmanın gerekliliÄini anlıyordu. Yirmi üç yaÅımdayken Harold Norse'la tanıÅtım; hem akıl hocam, hem de yakın dostum oldu. Allen Ginsberg benim için eserlerini okumaya baÅladıÄım 1957'den beri önemli bir figür.
Ãzerimde en büyük etkiyi yaratan üç Åair olan Bukowski, Norse ve Ginsberg üzerine yazılar yazmaya baÅladım. Onlarla yaÅadıÄım deneyimler zengin, ince espriler, sınavlar ve zaferlerle dolu oldu. Ãç denemeyi tamamladıktan sonra halka açık okuma yaptım. Pozitif bir tepki aldım, önceki nesir eserlerime kıyasla daha pozitif bir tepki. Sonra iyi tanıdıÄım ya da edebiyatın ötesinde bir yakınlık hissettiÄim diÄer Åairler üzerine de yazmaya karar verdim. Bu proje daha sonra çaÄdaÅ Amerikan edebiyatının tanımlanmasına yardımcı olan on Åair hakkında samimi bir not defteri olacak Åekilde evrildi.
Bu on Åairin her biri kendi yolunu çizdi. Hiçbiri 1940lar ve 1950lerin ana akım Amerikan edebiyatında kabul edilebilir olduÄu düÅünülen Åeylere bulaÅmadı. Hiçbiri kiÅi zamirini kullanmaktan çekinmedi ve avangardın etkisi altında çalıÅmadı. Hepsi son derece Amerikan ve yaÅam biçimleri ve yazdıkları nezdinde her birinin isyanı eÅsiz bir anlamda Amerikan. ÃoÄu insan için bu kiÅilerin Åair mesleÄini ifa etmelerine duydukları ilgi McCarthy yıllarında ve Eisenhower on yılının büyük uykusunda daha da güçlendi.
Whitman'ın vahÅi çocuklarının her biri birkaç istisna dıÅında Ozan rolünü üstlendi ve kendini direkt olarak Whitman'ın soyundan gelenlerin yoluna yerleÅtirmiÅ oldu. Whitman'ın gökten bu Åair kabilesine gülümseyerek, mutlu bir Åekilde baktıÄını düÅünmek istiyorum. Belki de imreniyor, Norse'un Homo'suna hayretle bakıyordur; belki Everson'ın KatolikliÄe karÅı verdiÄi yoÄun mücadele karÅısında ÅaÅkına dönüyordur; Bukowski'nin kendine olan sonsuz güveni karÅısında kafasının karıÅtıÄına Åüphe yok.
Whitman'ın elinden tutabilsem onu kıtanın Pasifikle buluÅtuÄu Land's End'e götürüp birkaç Åarkı daha yazmasını isterdim. Bana dönüp Leaves of Grass'tan Åöyle alıntılayabilirdi:
Walt Whitman, bir kozmos, Manhattan için bir evlat,
Kavgacı, besili, Åehvetli, yiyici, içici ve üreyici,
Duygusal deÄil, tepeden bakar deÄil erkeklere ve kadınlara, durmaz onlardan ayrı,
Edepsiz olduÄu kadar edepli.
- Açıklama
- Walt Whitman Leaves of Grass'ın bütünüyle benliÄini temsil etmesini istiyordu: "Bu bir kitap deÄil; buna dokunan, bir adama dokunmuÅ olur."
Whitman'ın VahÅi Ãocukları umarım seçtiÄim Åairlerin canlı bir imgesini aktarmayı baÅarır. ÃoÄu biçimci düzenin dıÅında öÄrenimlerini geliÅtirmiÅ kimselerdi ve kendi yollarını izlemenin, çıÄır açmanın gerekliliÄini anlıyorlardı. Whitman geleneÄinin ilk kuralına baÄlılardı: hem madden hem de manen açık yola çıkmak.
Whitman bir Protestan olarak yetiÅtirilmiÅti ve bunu ve Ralph Waldo Emerson'ın yazılarını kucaklamıÅtı: "Dünyayı içimizden yola çıkarak bulmalıyız." Whitman'ın 1855'de yazdıÄı Leaves of Grass'ı gelenekten azat olma ilanıydı; bir insanın kendi baÅına, kendi sesini dinleyerek neler yaratabileceÄinin canlı bir örneÄiydi. Whitman epik Åiirine bir Åeyler ekleyip çıkarırken orijinal niyeti olan olaÄan, sıradan düÅünceyi rahatsız etmek ve bozmaktan hiç geri kalmadı.
Leaves of Grass bireyin eÅsizliÄini övüyor ve bizi müÅterekliÄimizi yeniden düÅünmeye davet ediyordu. Whitman diÄerlerinden ayrı olmasına karÅın Åiirinde müÅterekliÄin çınlamalarını duyuyoruz. YaptıÄı atılım bir bent kapaÄı görevi gördü: Jack London, Stehen Crane, Theodore Dreiser, Sherwood Anderson. Henry Miller, Whitman için Åöyle yazıyordu: "Onu bir Åair olarak düÅünmüyorum. Ozan, evet, GeleceÄin Ozanı."
Whitman'dan sonra "isyankar olarak yazar" bir gelenek geldi. İçlerinde akademiye sırtını dönmesi bakımından en dik baÅlı olan Charles Bukowski idi. "Orospular, hastaneler ve hapishaneler, iÅte bu hayat okullarında birkaç diploma aldım," yazmıÅtır. "Bana 'Efendim' deyin." Onunla ilk tanıÅtıÄımda elinde bir sözlük olmadıÄını söylemiÅti. Seneler sonra oturduÄum sandalyenin altında saklı bir sözlük bulduÄumda ise, "Tamam çocuk, yakaladın beni."
Bukowski'yle tanıÅtıÄımda on beÅ yaÅındaydım. Beni ilk etkileyen Åey espri anlayıÅıydı. Mizahi unsurun gücünü biliyordu ve kendi yolunu çizmenin, çıÄır açmanın gerekliliÄini anlıyordu. Yirmi üç yaÅımdayken Harold Norse'la tanıÅtım; hem akıl hocam, hem de yakın dostum oldu. Allen Ginsberg benim için eserlerini okumaya baÅladıÄım 1957'den beri önemli bir figür.
Ãzerimde en büyük etkiyi yaratan üç Åair olan Bukowski, Norse ve Ginsberg üzerine yazılar yazmaya baÅladım. Onlarla yaÅadıÄım deneyimler zengin, ince espriler, sınavlar ve zaferlerle dolu oldu. Ãç denemeyi tamamladıktan sonra halka açık okuma yaptım. Pozitif bir tepki aldım, önceki nesir eserlerime kıyasla daha pozitif bir tepki. Sonra iyi tanıdıÄım ya da edebiyatın ötesinde bir yakınlık hissettiÄim diÄer Åairler üzerine de yazmaya karar verdim. Bu proje daha sonra çaÄdaÅ Amerikan edebiyatının tanımlanmasına yardımcı olan on Åair hakkında samimi bir not defteri olacak Åekilde evrildi.
Bu on Åairin her biri kendi yolunu çizdi. Hiçbiri 1940lar ve 1950lerin ana akım Amerikan edebiyatında kabul edilebilir olduÄu düÅünülen Åeylere bulaÅmadı. Hiçbiri kiÅi zamirini kullanmaktan çekinmedi ve avangardın etkisi altında çalıÅmadı. Hepsi son derece Amerikan ve yaÅam biçimleri ve yazdıkları nezdinde her birinin isyanı eÅsiz bir anlamda Amerikan. ÃoÄu insan için bu kiÅilerin Åair mesleÄini ifa etmelerine duydukları ilgi McCarthy yıllarında ve Eisenhower on yılının büyük uykusunda daha da güçlendi.
Whitman'ın vahÅi çocuklarının her biri birkaç istisna dıÅında Ozan rolünü üstlendi ve kendini direkt olarak Whitman'ın soyundan gelenlerin yoluna yerleÅtirmiÅ oldu. Whitman'ın gökten bu Åair kabilesine gülümseyerek, mutlu bir Åekilde baktıÄını düÅünmek istiyorum. Belki de imreniyor, Norse'un Homo'suna hayretle bakıyordur; belki Everson'ın KatolikliÄe karÅı verdiÄi yoÄun mücadele karÅısında ÅaÅkına dönüyordur; Bukowski'nin kendine olan sonsuz güveni karÅısında kafasının karıÅtıÄına Åüphe yok.
Whitman'ın elinden tutabilsem onu kıtanın Pasifikle buluÅtuÄu Land's End'e götürüp birkaç Åarkı daha yazmasını isterdim. Bana dönüp Leaves of Grass'tan Åöyle alıntılayabilirdi:
Walt Whitman, bir kozmos, Manhattan için bir evlat,
Kavgacı, besili, Åehvetli, yiyici, içici ve üreyici,
Duygusal deÄil, tepeden bakar deÄil erkeklere ve kadınlara, durmaz onlardan ayrı,
Edepsiz olduÄu kadar edepli.Stok Kodu:9786059486910Boyut:135-215Sayfa Sayısı:272Baskı:1Basım Tarihi:2019-10Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.