9786059555234
542633
https://www.mdallstore.com/yangin-4
Yangın
10.50
Her şey içimizde başlayıp bitiyor, sonra dışımıza yansıtıyoruz onları.
İyilikler ve kötülükler böyle çıkıyor ortaya.
İçimizdeki taşları yerli yerine oturtmamız gerekiyor öncelikle.
Bunu yapmadan kendimizi ve dünyamızı değiştirebilmek hiç mümkün mü?
İyilikten, güzellikten yana sihirli bir gücümüz var.
O, içimizde bir yerlerde saklı.
Onu arayıp bulalım.
Olur mu?
"O, zamanının büyük bir bölümünü ormanla iç içe yaşayarak geçiriyordu. Ormanın içinde, ağaçların arasında yürürken ormanda olan her şey ona mutluluk veriyordu.
Kuşların cıvıltıları, yürürken ayaklar altında hışırdayan kurumuş yapraklar, ciğerlere çekilip solunulan mis gibi orman havası ve içtikçe içilen buz gibi sular.
Kerem, ormanların ayrılmaz bir parçası gibiydi...
Sabahları erkenden kalkar, gün ışımadan ayakta olurdu. Bir ses, onu her sabah erken saatlerde çağırır, yeni güne davet ederdi.
Bu güzel davetlerle hemen yatağından kalkar, pencere önüne koşardı. Pencerenin kanatlarını açar, sabahın o diriltici serinliğini içine çekerdi..."
İyilikler ve kötülükler böyle çıkıyor ortaya.
İçimizdeki taşları yerli yerine oturtmamız gerekiyor öncelikle.
Bunu yapmadan kendimizi ve dünyamızı değiştirebilmek hiç mümkün mü?
İyilikten, güzellikten yana sihirli bir gücümüz var.
O, içimizde bir yerlerde saklı.
Onu arayıp bulalım.
Olur mu?
"O, zamanının büyük bir bölümünü ormanla iç içe yaşayarak geçiriyordu. Ormanın içinde, ağaçların arasında yürürken ormanda olan her şey ona mutluluk veriyordu.
Kuşların cıvıltıları, yürürken ayaklar altında hışırdayan kurumuş yapraklar, ciğerlere çekilip solunulan mis gibi orman havası ve içtikçe içilen buz gibi sular.
Kerem, ormanların ayrılmaz bir parçası gibiydi...
Sabahları erkenden kalkar, gün ışımadan ayakta olurdu. Bir ses, onu her sabah erken saatlerde çağırır, yeni güne davet ederdi.
Bu güzel davetlerle hemen yatağından kalkar, pencere önüne koşardı. Pencerenin kanatlarını açar, sabahın o diriltici serinliğini içine çekerdi..."
- Açıklama
- Her şey içimizde başlayıp bitiyor, sonra dışımıza yansıtıyoruz onları.
İyilikler ve kötülükler böyle çıkıyor ortaya.
İçimizdeki taşları yerli yerine oturtmamız gerekiyor öncelikle.
Bunu yapmadan kendimizi ve dünyamızı değiştirebilmek hiç mümkün mü?
İyilikten, güzellikten yana sihirli bir gücümüz var.
O, içimizde bir yerlerde saklı.
Onu arayıp bulalım.
Olur mu?
"O, zamanının büyük bir bölümünü ormanla iç içe yaşayarak geçiriyordu. Ormanın içinde, ağaçların arasında yürürken ormanda olan her şey ona mutluluk veriyordu.
Kuşların cıvıltıları, yürürken ayaklar altında hışırdayan kurumuş yapraklar, ciğerlere çekilip solunulan mis gibi orman havası ve içtikçe içilen buz gibi sular.
Kerem, ormanların ayrılmaz bir parçası gibiydi...
Sabahları erkenden kalkar, gün ışımadan ayakta olurdu. Bir ses, onu her sabah erken saatlerde çağırır, yeni güne davet ederdi.
Bu güzel davetlerle hemen yatağından kalkar, pencere önüne koşardı. Pencerenin kanatlarını açar, sabahın o diriltici serinliğini içine çekerdi..."Stok Kodu:9786059555234Boyut:135-210Sayfa Sayısı:136Baskı:3Basım Tarihi:2018-06Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.