Yargıtay Kararları Işığında_{Özel Hayata Karşı Suçlar}

- Haberleşmenin gizliliğini ihlâl
- Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
- Özel hayatın gizliliğini ihlâl
- Kişisel verilerin kayda alınması, ele geçirilmesi
- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
- Verileri yok etmeme


5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girdikten sonra, yeni yasayı bölümler halinde çalışmayı ve Türk hukukunun hizmetine sunmaya karar verdim.
Aradan geçen sürede çok sayıda kitap yayınladım. Bunların bazıları birden çok bası yaptı. O kitapların önsözlerinde de söylediğim gibi, bu kitaplar belirli bir format taşımaktadır. Bu konudaki en büyük özellik, bilinenleri tekrarlamaksızın ve uygulamacıyı düşünerek konuları işlemektir. Bu doğrultuda tabii ki Yargıtay kararları öteki kitaplarımı olduğu gibi, bu kitabı da zenginleştiren bir etkendir.
Bu kitapla ilgili çalışmamı ilerletmiş ve bir noktaya getirmişken, -3. Yargı paketi- (kulağınıza fısıldıyorum: Artık ülkemizde yasalar paketlerle yasalaşıyor) denilen yasa tasarısı gündeme geldi. Tabii beklemek gerekti. 3652 sayılı yasa (yürürlük: Temmuz 2012) yürürlüğe girdi ve kitabın içeriğinde yer alan suçlarla ilgili önemli değişiklikler yaptı. Bunlar da tabii kitaptaki yerlerini aldılar.
Daha sonra 6526 sayılı yasa (kabul: 21/02/2014; yürürlük: 06/03/2014) kitabın kapsamında kalan maddeleri değiştirdi. Bu değişiklikleri de kitaba işledim.
Kitabın konusu, TCK'nun 2. kitabının, 2. kısmının, 9. bölümü ile sınırlıdır. Bu bölümde, Özel Hayata ve Hayatın Gizli alanına karşı suçlar, başlığı altında değişik suçlar yer almaktadır. Bunlar içinde, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kayda alınması, ele geçirilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, verileri yok etmeme ön plana çıkmaktadır.
Bu kitaptaki çalışma yönteminin temel niteliği, kısa süre önce yayınladığım, TCK'nun değişik bölümlerini içeren kitaplarımla uyuşmaktadır. Bu kitapta da bilinenleri tekrarlamadım, yeni TCK'nun yaklaşımlarını ve tartışmalı noktalarını öne çıkarmaya çalıştım.